Malesef. Çıkmalısın. Biliyorsun, senin için kötü olacak. | Open Subtitles | لذا يجب عليك أن تقلعي عنه، فأنتي تعلمين كم التدخين سيء لك |
İki türlüde senin için kötü olur. | Open Subtitles | بأية طريقة، إنه سيء لك إذا، ها هي. |
- Ama senin için kötü. | Open Subtitles | إنهمشجعلي.. لكنه سيء لك. |
Bugün sizin için kötü bir gün artık Loveless'le birliktesiniz | Open Subtitles | انه يوم سيء لك ...ستواجه الحنون الان |
Tek bilmek istediğim şey, senin hayatta olduğun başına kötü bir şey gelmemiş olması ve zaman zaman uzaktan da olsa, seni görebilmek. | Open Subtitles | كل ما أريد معرفته هو أنك حي وبأن لم يحدث أمراً سيء لك لرؤيتك في بعض الأحيان حتى من بعيد |
Jack, bunu başaramayacaksın. Tamam mı? senin için kötü olacak. | Open Subtitles | (جاك) عليك أن توقف هذا سوف ينتهي الأمر بشكل سيء لك |
Yani senin için kötü olan hiç bir şey yapmadım. | Open Subtitles | أعني، أني لم أقوم بشيء سيء لك أبداً! |
İki buçuk saat var, Carter bundan sonra, ben sadece senin için kötü bir rüyayım. | Open Subtitles | ساعتان ونصف أكثر، (كارتر)، وبعد ذلك أنا مجرد حلم سيء لك. |
senin için kötü tabii, onu neredeyse hiç tanımıyorsun ya. | Open Subtitles | سيء لك لأنك بالكاد تعرفت عليه |
senin için kötü. | Open Subtitles | . سيء لك |
ama ah...sizin için kötü. | Open Subtitles | لكنه سيء لك. |
Tek bilmek istediğim şey, senin yaşadığın başına kötü bir şey gelmemiş olmasıdır ve ara sıra uzaktan da olsa, seni görebilmek. | Open Subtitles | كل ما أريد معرفته هو أنك حي وبأن لم يحدث أمراً سيء لك لرؤيتك في بعض الأحيان حتى من بعيد |
Sanki böyle başına kötü bir şey gelmesine karşı bağışıklığın varmış gibi. | Open Subtitles | من حدوث شيء سيء لك |