Nereye istersen seni oraya götürür. | Open Subtitles | سيأخذكِ لأي مكان تريدين الذهاب إليه |
Bence kesinlikle seni götürür. | Open Subtitles | أظن أنه سيأخذكِ |
Bunu yapmak bana düşmez. Ama bana açıkladığın gibi Bill'e de açıklarsan eminim seni o götürür. | Open Subtitles | ولكن إن شرحتي لـ(بيل) بنفس الأسلوب الذي شرحتيه ليّ ، فأثق أنه سيأخذكِ إلي هناك |
Harika yaptın. Seninle gurur duyuyorum. Şimdi baban seni götürecek, tamam mı? | Open Subtitles | لقد قمتي بعمل رائع ، أنا فخور بكِ جداً الآن سيأخذكِ أبوكِ ، حسناً؟ |
Topuklarını üç kez birbirine çarptığında bu ayakkabılar seni istediğin yere götürecek. | Open Subtitles | عندما تنقرين بكعبَيكِ معاً ثلاث مرّات سيأخذكِ هذان الخفّان حيثما تشائين |
Bir tren bekliyorsun. Seni uzaklara götürecek bir tren. | Open Subtitles | تنتظرين قطاراً، قطاراً سيأخذكِ بعيداً |
- Seni nereye götürüyor? - Bilmiyorum. | Open Subtitles | إذاً ، إلى أين سيأخذكِ ؟ |
Tarrance'ı bul, o seni ona götürür. | Open Subtitles | إسئلي عن "تيرانس"، سيأخذكِ إليها. |
Seni benden çok çok uzaklara götürür. | Open Subtitles | سيأخذكِ بعيداً بعيدً عنى |
İyi. Dave seni götürür. | Open Subtitles | لا بأس، (دايف) سيأخذكِ. |
Paul seni yarın nereye götürecek? | Open Subtitles | إذاً إلي أين سيأخذكِ بول بالتحديد غداً؟ |
Bakalım kek tarifin seni nereye kadar götürecek? | Open Subtitles | لنرى إلى أي مدى سيأخذكِ وصفة الكعك تلك |
Patron seni yemeğe götürecek. | Open Subtitles | سيأخذكِ الرئيس إلى الغداء |
Korumalardan biri seni odana götürecek. | Open Subtitles | أحد الحراس سيأخذكِ للسكن |
Seni hava alanına götürecek. | Open Subtitles | سيأخذكِ إلى المطار. |
Bu talimat seni, sana yeni bir numara verecek olan birine götürecek. | Open Subtitles | تشان) سيأخذكِ لأحدهم) ... والذي سيعطيكِ رقماً جديد |
Seni hapse mi götürüyor peki? | Open Subtitles | إذاً، سيأخذكِ إلى السجن؟ |
Neden seni götürüyor ki? | Open Subtitles | لماذا سيأخذكِ معه ؟ |