Bugün yaptıklarınız ve yapmadıklarınız benim, çocuklarımın ve torunlarımın bütün hayatımızı etkileyecek. | TED | ما سنفعله أو نمتنع عن فعله الآن سيؤثّر على حياتي بأكملها وحياة أبنائي وأحفادي. |
Çok önemli bir duyurum var, bu oluşumun geleceğini derinden etkileyecek bir haber. | Open Subtitles | لدي إعلان مهم، إعلان سيؤثّر على مستقبل هذه الوزارة بشكل كبير. |
Bu yaklaşmakta olan cemiyetle kontrat görüşmelerini nasıl etkileyecek? | Open Subtitles | كيف سيؤثّر هذا على المفاوضات المستقبلية مع النقابة ؟ |
Haklısın. Ama bu karar hepimizi etkileyecek. | Open Subtitles | أنتِ محقّة، ولكن هذا القرار سيؤثّر علينا جميعاً |
Beni bu kadar çok etkileyeceğini hiç düşünmemiştim. Onun içinde boğuldum. | Open Subtitles | لم أعتقد أبداً أنه سيؤثّر في لهذه الدرجة |
Ama bu aileni de etkileyecek. Gerçekten yapmak istiyor musun? | Open Subtitles | إسمعي، هذا سيؤثّر على عائلتكِ أيضاً، هل أنتِ متأكّده من فعلكِ لهذا؟ |
Bir düzine insan kovmak ruh halimi etkileyecek tabii ki. | Open Subtitles | ولا أنكر أن طرد 12 موظّفًا سيؤثّر على مزاجي. |
Bu durum emirlerime uymanı etkileyecek mi? | Open Subtitles | هل سيؤثّر ذلك على احترامك لي كقائد؟ |
Bu ailemi nasıl etkileyecek? | Open Subtitles | كيف سيؤثّر ذلك على عائلتي؟ |
Bu hayatımızın kalanını etkileyecek bir karar. | Open Subtitles | -هذا قرار سيؤثّر على بقيّة أعمارنا |
Veya Afrika'yı bekleyen kaçınılmaz değişimlerin... tüm dünyayı ve bu küçük hayvanı nasıl etkileyeceğini. | Open Subtitles | أو بالطّبع، كيفية التّغييرات التي حتمًا ستحدث في إفريقيا سيؤثّر على الباقي من العالم و هذا الحيوان الصّغير. |