kötü bir akşam geçirdim ve kız gibi ağladım ama ben unuttum ve sen de unutsan iyi edersin. | Open Subtitles | لقد مررتُ بليلةٍ سيئةٍ وبكيتُ كالفتيات وقد تجاوزتُ ذلك، وعليكِ أن تتجاوزيه أيضاً |
Önceden de başıma kötü şeyler geldiği oldu. | Open Subtitles | كثيراً ما مررتُ بظروفٍ سيئةٍ في العمل |
Bu çok çok kötü bir fikir gibi görünüyor. | Open Subtitles | هذا يبدو اكثر واكثر كفكرةٍ سيئةٍ |
Foreman ve Onüç için kötü haber. | Open Subtitles | يا لها من أخبارٍ سيئةٍ لـ(فورمان) و(ثلاثة عشر) |
- Evet, oldukça kötü durumda. | Open Subtitles | -نعم، إنّها في حالٍ سيئةٍ جداً |
Ve gerçekten kötü durumda. | Open Subtitles | وهي في حالةٍ سيئةٍ جداً |