İnanın, yardım etmek istiyor. Ama şu anda çok kötü durumda. | Open Subtitles | إنّها تريد المساعدة، صدقني، لكنّها في وضع سيئ جدّاً الآن. |
Çok, çok kötü. | Open Subtitles | إنّه سيئ جدّاً جدّاً. |
Kötü bir şey oldu. Gerçekten çok kötü bir şey oldu. | Open Subtitles | (آرتي)، شيء سيّئ، شيء سيئ جدّاً. |
Marvin Barlow adlı çok kötü bir adam. | Open Subtitles | -رجل سيئ جدّاً يدعى (مارفن بارلو ). |
Dr. Saroyan, çok kötü bir yalancıyım. | Open Subtitles | يا د. (سارويان)... أنا سيئ جدّاً في الكذب. |
- Bu çok kötü. | Open Subtitles | -هذا سيئ جدّاً . |