Ama senin çitleri olan bir evde yaşayan ve çocuklarını futbol antrenmanına götüren biri olmanı istemiyorum. | Open Subtitles | ولكن لا أريدكِ أن تعيش ببيت وحوله سياج وسيارة تقودي أطفالكِ بها لتدريب الكورة |
Çit tamiri için onu dışarı çıkarıp bu yerden uzaklaşabildiğin kadar uzaklaş dedim. | Open Subtitles | إصحبته للخارج لإصلاح سياج وأخبرته أن يفر بعيداً عن ذلك المكان بقدر إستطاعته |
Külahıma anlatsınlar. Lazer çitler var. | Open Subtitles | مؤخرتى على اطفال، العاب شركة ليزر سياج هذا |
Ve bir multi-milyoner. Yine de bir koruma çiti yapmak için inşaat firması ondan 6.000 dolar istediğinde, "O kadar paraya kendim de yaparım." | TED | هو رجل مليونير , عندما أراد المقاول 6,000 دولار لبناء سياج خاص , قال ," بسبب هذا النوع من المال سوف أفعلها بنفسي ." |
Etrafı büyük çitlerle çevrilmiş bir üniversite gibi düşün. | Open Subtitles | عليك أن تفكري بأنها كلية كبيرة ولكن مع سياج حولها |
Ama bu sefer çitlerin altından değil ...vizeni alarak gel. | Open Subtitles | وهذه المرة لا الزحف تحت سياج. ولكن مع تأشيرة سليمة. |
çitin altı daha güvenli. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن سياج الإسطبل سيكون آمن قليلاً. |
Dur tahmin edeyim. Göl kenarında küçük bir klübe, beyaz çitleri olan, köpek? Bütün geleneksel ayak takımının aksesuarları. | Open Subtitles | دعني أخمِّن, كوخ صغير على شاطئ البحيرة سياج أبيض, و كلب بعض اكسسوارات الأقدام التقليدية |
Elroy Çiftliğine bir uğrayın. Herif ona ait olmayan çitleri kesiyormuş. | Open Subtitles | حسناً , وضع مزعج بمزرعة آيلوري , آرثر ويبلي , الكبير كان يقص سياج الزهور الذي لا يخصه |
Elroy Çiftliğine bir uğrayın. Herif ona ait olmayan çitleri kesiyormuş. | Open Subtitles | حسناً, وضع مزعج بمزرعة آيلوري, آرثر ويبلي, الكبير كان يقص سياج الزهور الذي لا يخصه |
Koruyucu bir Çit yoktu ben de onu kendi ahırıma koydum. | Open Subtitles | لم يكن لديه سياج ليمنعه، لذلك وضعته في حظيرتي |
Etrafta büyük bir duvar ve çevresinde Çit var. | Open Subtitles | هناك جدار ضخم وحولة سياج من الأسلاك الشائكة |
Her tarafta zincirden çitler var ve her yerde polisler var. | Open Subtitles | ثمة سياج موصول بسلسلة والشرطة بكلّ مكان. |
1 numaralı tavşan çiti. | Open Subtitles | أنا سـأريكن .. هذا سياج الأرنب رقم واحـد |
Ve... arka bahçede Evan ve köpekler için çitlerle | Open Subtitles | و .. ربما يجب أن يكون هناك سياج حول الفناء |
Komşum işe gitmek için ayrılınca çitlerin üzerinden atlamak istedim. | Open Subtitles | كنتُ أقوم بتصغير سياج جاري هذا الصباح بعد أن ذهب إلى العمل |
Bir çitin altında devedikenleri yiyerek yaşamayı deneyin o zaman sorunuzu tekrar gözden geçirirsiniz bayım. | Open Subtitles | عندما تعيش تحت سياج و تأكل الأشواك ربما سترغب في طرح سؤالك مجددًا يا سيدي |
Caddenin aşağısına ilerledim ve tel örgülerin üstüne atladım. | TED | جريت إلى الشارع، وقفزت إلى أعلى سياج حديدي |
Beyaz kazıklarla yapılmış çitli şirin küçük bir yere gideceğiz. | Open Subtitles | وسأرتب لنا مكان صغير مع سياج أوتاد بيضاء |
- Hadi canım. - Dışında parmaklık ya da ona benzer bir şey, korumalar... | Open Subtitles | ويحتوي على سياج أو نوع ما من الوقاية، |
Peki ya elektrikli çitle bir Alman polis köpeği olur mu? | Open Subtitles | ماذا عن سياج مكهرب وكلب بوليسي؟ |
Çöplük çitini aşmak için yıllarca çalıştım ben. | Open Subtitles | لقد درست لسنوات عن كيف اتخطى سياج ساحة الخردة |
Haklı. çitten elektrik geçmezse o kadar büyük bir yaratığa fazla direnemez. | Open Subtitles | انها محقة بدون سياج يحميهم لن نصمد طويلا امام شيء بهذا الحجم |
Dünya bu şekilde dönmüyor. Pis bir tımarhanede elektrikli teller var. | Open Subtitles | . لا يعمل العالم بتلك الطريقة لديهم سياج كهربائي حول مرفق الصرف الصحي |
Bu dikenli telleri bir kaç yıl önce kurdu. Geyiklerin o çitlere yakalandığı biliniyor. Daha kararlı olanları kurtulmak için yapabilecekleri her şeyi yapıyorlar. | Open Subtitles | قام بوضع سياج شائك منذ سنوات فأصبحت الأيلة عالقة فيه وسيفعلوا أي شيء لتحـرير أنفسهم. |