ويكيبيديا

    "سيادتها" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • Hanımefendileri
        
    • Leydi Hazretleri
        
    • Hanımefendilerinin
        
    • Hanımefendilerine
        
    • Hanımefendilerini
        
    • Hazretlerinin
        
    • Hanımefendileriyle
        
    • Hanımefendi
        
    • Leydi Hazretlerini
        
    • Leydi Hazretlerinden
        
    • Leydilerini
        
    "Hanımefendileri!" Bunu kim tahmin ederdi ki? Open Subtitles الملكــة سيادتها ، لم يخطر في بالها من كان ذلك ؟
    Hastaların yemek saatini diyorsanız Hanımefendileri çalışanların yemeklerini erken yediklerini düşünmüş. Open Subtitles إن كنتي تقصدين وقت الغداء الجديد للمرضى فإن سيادتها شعرت بأن هذا يجعل العاملين يأكلون غداءهم بشكل مبكر وغير معقول
    İzin verirler. Herkes doğru adımı attığını düşünüyor. Özellikle Leydi Hazretleri. Open Subtitles سيستغنون عنها، الجميع هناك يعتقدون أنها تقوم بخطوة صحيحة، خاصة سيادتها
    Tanıştıklarından altı saat sonra... Leydi Hazretleri aşık olmuştu. Open Subtitles ستة ساعات بعد لقائهم، سيادتها وقعت في الحب
    En son buradayken, Hanımefendilerinin özür dilemesi için para bile verebilirdin. Open Subtitles عندما كنت هنا في الماضي كنتي تدفعين المال من أجل أن ترين سيادتها تأكل الوحل
    Önünde gösteriş yapabilmek için, Hanımefendilerine ısrar etmiş olmayasın? Open Subtitles أتساءل إذا إذا كنت قد أجبرت سيادتها على فعل ذلك. حتى يمكنك التباهي أمامها.
    Ben de, Hanımefendilerini, yemek planını yaptığıma ve artık değiştiremeyeceğime ikna etmeye çalışıyordum. Open Subtitles وأن أحاول أن أقنع سيادتها أنني حددت أطباق الطعام مسبقًا معها ولا يمكنني تغييرها الآن
    William da kayıp. Sanırım Hanımefendileri hariç herkes biliyor. Open Subtitles ويليام مفقود أيضاً أتوقع بأن الجميع يعرف ماعدا سيادتها
    Hanımefendileri mutfağı kasabadan bir kadına bırakmak istiyor olabilir. Open Subtitles في وقت قصير. سيادتها يمكن أن تدير المطبخ مع إمرأة من القرية.
    Ama Hanımefendileri keyfimize bakmamızı söylemişti. Open Subtitles لكن سيادتها قالت يمكننا . أن نمتع أنفسنا
    Hanımefendileri, Kensington düşesi. Open Subtitles "سيادتها ، الكونتيسة من "كنسينغتون" في "لندن
    Özür dilerim, Hanımefendileri biliyordur diye düşünmüştüm. Open Subtitles أنا آسف، إعتقدتُ بأن سيادتها تعرف
    Zaten dayanıksız bir bünyesi olan... sinirleri zayıf Leydi Hazretleri... kendini dine öyle bir vakfetti ki, bazen aklını oynattığını sanabilirdiniz. Open Subtitles سيادتها كانت دائماً عصبية جداً دفعت بعنف الولاء بحماسة كبيرة، ويمكنك أن تتخيل إنصراف إنتباهها أحياناً
    Leydi Hazretleri kimseye talimat verecek durumda değil. Open Subtitles سيادتها ليست في مزاج ملائم لإعطاء أوامر لأي شخص
    Leydi Hazretleri her Aralıkta Chatswort'a altı çift gönderirdi. Open Subtitles سيادتها ترسل ست حمالات إلى تشاسبر كل ديسمبر مع تحياتها
    Leydi Hazretleri üç hafta kadar önce onları görmek istemişti... Open Subtitles سيادتها عبرت عن رغبتها برؤيتها ربما قبل 3أسابيع
    Hanımefendilerinin kederini dindirmek için bir öğle yemeği düzenleyecek. Open Subtitles إنها تقيمُ حفلة غداء لمساعدة سيادتها في حزنها
    Hanımefendilerinin eve dönüşünü berbat etmekten nefret ediyorum ama Bayan Patmore'la ilgili ne yapacağız? Open Subtitles أنا أكره أن أُفسد عودة سيادتها للمنزل لكن ما الذي سنفعلهُ بشأنِ السيدة "باتمور"؟
    Hanımefendilerine söylemek istememiş. Yanında gidersem bir şey olmayacağını söylüyor. Open Subtitles هي لم ترد سؤال سيادتها لكنها ظنت بأنها ستفلت من العقاب لو ذهبت معها.
    Hastaysa Hanımefendilerini rahatsız etmek istemiyorum... Open Subtitles لم أرغب بإزعاج سيادتها إذا لم تكن بخير...
    Hayır leydim. Ayrıca Leydi Hazretlerinin züppelik ettiğini de hiç düşünmüyorum. Open Subtitles كلّا يا سيدتي، وبصراحة، لا أعتقد أنّ سيادتها كانت تتصرف لأسباب متعجرفة
    Hanımefendileriyle konuşmalısın ama benim bir itirazım yok. Open Subtitles يجب عليك مناقشة هذا الأمر مع سيادتها ولكن ليس لدي أي اعتراض.
    Hanımefendi Hazretleri çağırdığında, koşmak gerekir! Open Subtitles عندما تَدْعو سيادتها يَجِبُ أَنْ نَطِيعَ
    Ama Leydi Hazretlerini şu halde bırakmam söz konusu olamaz. Open Subtitles لكنه أمر مستبعد أن أترك سيادتها في مثل هذه الحالة
    Madam, saygıda kusur etmek istemem ama... ben yalnızca Leydi Hazretlerinden talimat alırım. Open Subtitles سيدتي، مع إحترامي الكبير أخذ أوامري فقط من سيادتها
    Leydilerini ziyaret etmeniz pek hayırlı olmuyor. Open Subtitles لا أعتقد أنهُ من الحكمة أن تزوري سيادتها.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد