Çocukken bir aileyi anlatan bir hikâye okumuştum. arabaları çölde bozuluyordu. | Open Subtitles | عندما كنتُ طفلًا، قرأتُ قصةً عن عائلة تعطّلت سيارتهم في الصحراء |
Girişin yanına arabaları park ettiklerini görebilirsiniz. | Open Subtitles | تستطيع رؤية سيارتهم واقفة بجانب هذا المدخل |
4 adamı birden yere indirdiler ve arabalarını alıp, uzaklaştılar. | Open Subtitles | اسقطوا الاربعة ارضاً ثم اخذو سيارتهم وهربوا بها |
Garajlarına girmiş, arabalarını çalmış ve bir telefon direğine toslamış. Aman Tanrım. | Open Subtitles | إقتحم مرآبهم و سرق سيارتهم و إصطدم بعامود هاتف |
Ve sonra aynı ortama bırakırsak, bayrak veya araba gibi hatırlamaları gereken yeri genellikle bulup işaretlemekte başarılı oluyorlar. | TED | ومن ثم، إن وضعناهم مجددا في الوسط، هم على العموم يجيدون وضع العلامة حيث اعتقدوا أن الراية أو سيارتهم كانت. |
Teröristlerin araçlarını park ettiklerini düşündüğümüz ağaçların bitiminde lastik izleri bulduk. | Open Subtitles | حصلنا على آثار جيدة لأقدام عند حافة الأشجار حيث لدينا أسباب تجعلنا نعتقد أن الإرهابيين ركنوا سيارتهم |
Demin arabalarının aşağıda park edilmiş halde bulunduğunu söylesem, bu sizi şaşırtır mı? | Open Subtitles | إذا قلت لك أن سيارتهم مركونة في الخارج هل سيفاجئك ذلك؟ |
Parkta vurulan bir adam, boğazı kesilen bir fahişe, arabalarında ölü bulunan bir çift, soygun sırasında ölen bir kadın. | Open Subtitles | أطلق النار على رجل في حديقة وجدت عاهرة بحلق مشقوق ثنائي وجدوا و قد أطلق النار عليهم في سيارتهم |
Bir çift kaçakçıyla ilgili sorunumuz var. Nehri geçmek istediler ama arabaları battı. | Open Subtitles | لدينا حالة مع مهربتان، لقد حاولوا عبور النهر لكن سيارتهم علقت |
arabaları bozulmuş. Benim arabayı istediler. | Open Subtitles | قالوا أن سيارتهم تعطّلت وأنهم في حاجة لمن يقلّهم |
arabaları bu sabah erkenden gitmiş. | Open Subtitles | تم ذهب سيارتهم منذ وقت مبكر من هذا الصباح. |
Onları aldatmak ya da, arabalarını yıkamak için lavanta duş jelini kullanmak gibi! | Open Subtitles | كالخيانة أو استعمال صابون استحمامهن لغسل سيارتهم |
Orası o kadar ırkçı ki, adamlarımız arabalarını bile park edemiyor. | Open Subtitles | انه مكان للبيض لن يرضوا حتي ان يجعلوا رجالك يضعوا سيارتهم هناك |
Bahçeleriyle ilgilenmeyen insanlardan, arabalarını çimenlere park eden insanlardan, kırmızı ayakkabılı kadınlardan nefret eden annemle. | Open Subtitles | الناس الذين لا يهتمون بحدائقهم الناس الذين يوقفون سيارتهم على العشب السيدات اللاتي يلبسن أحذية حمراء |
Ama dokuz ay önce araba kazasından sonra, bunu kız kardeşi olarak değiştirmiş. | Open Subtitles | لكنه بدله لأخته قبل 9 أشهر بعد حادثة سيارتهم يبدو لي دافعاً |
Dar yolları kullanmak araçlarını kullanmalarına engel olur. ama kaçış güzergâhınızı önceden belirlemeye vaktiniz varsa, kovalamacayı kazanmanın en iyi yolu iki tekerlek üstünde olmaktır. | Open Subtitles | تقل خيارات مطاردتك فاستعمال الممرات الضيقة يبعد عنك سيارتهم لكن يجب أن تضع مسار هروب محدد من قبل |
Demin arabalarının aşağıda park edilmiş halde bulunduğunu söylesem, bu sizi şaşırtır mı? | Open Subtitles | إذا قلت لك أن سيارتهم مركونة في الخارج هل سيفاجئك ذلك؟ |
Ford Galaxy marka arabalarında yoldan inerlerdi. | Open Subtitles | يأتون للبلدة ويقودون سيارتهم الفورد جالاكسي |
Bu onların arabası... 1970 model Super Bee, 426 Hemi motor, 4 silindirli, 4 vites. | Open Subtitles | هذه سيارتهم 1970 طراز سوبر بى 426حصانا، أربعة مقاعد ، و أربع سرعات |
Batou ve Ishikawa arabalarından sinyalin kaynağını izliyolarlar.Onlarla bağlantı kurun. | Open Subtitles | باتو وشيكاوا يتعقبان مصدر الاشاره من سيارتهم اتصل بهم |
Uzun bir yolculuk sırasında, arabayla geceleyin ormana girmişler. | Open Subtitles | و يقودون سيارتهم في الغابة في الليل، برحلة طويلة |
Geceleri oldukça tenha olduğu için millet arabasını oraya park ederdi. | Open Subtitles | هناك اشخاص يحبون ان يركنوا سيارتهم هناك لانها هادئة في الليل |
Kendi zırhlı araçları Berlin'e gidecek olan "Bearer Hisseleri"ni taşıyordu. | Open Subtitles | سيارتهم المصفحة الخاصىة تحمل سندات مالية بالطريق لتشحن الى برلين |
araçlarının bıraktığı ısı izlerini takip ettin mi? | Open Subtitles | و ماذا عن تتبع البصمة الحرارية من سيارتهم ؟ |
Takipimizi Bay Mascarpone ve Bay Roma Arabalarına... bindikten sonra inene kadar sürdürdük... 9 saat sonra sabah karşı 4:00'te. | Open Subtitles | استمرت مراقبتنا الا اذا قام السيد ماسكابوني ومستر روما بركوب سيارتهم والمغادره تسع ساعات فيما بعد عندا الساعة الرابعه صباحا |
10 kişiden üçünün arabasında silah taşıdığı bilinse insanlar küçük çarpışmalarda daha efendi davranır. | Open Subtitles | قد يتصرف الناس أكثر لطفاً مع مسبب الضرر لو علموا بأن 3 من أصل 10 يخبأون سلاح في سيارتهم |