| - Zaman zaman Mercedes'imi araziye çıkarmayı seviyorum. | Open Subtitles | بين الفينة والأخرى أحب إبعاد سيارتي المرسيدس عن الطريق |
| Ben de 80 bin Dolarlık Mercedes'imin tavuk kokmamasını istiyorum. | Open Subtitles | أجل، حسناً، أريد سيارتي المرسيدس ذات الـ 80 ألف دولار ليست برائحة الدجاج |
| Baksana, hazır Beverly Hills'e gitmişken, benim Mercedes'i servisten alabilirsin. | Open Subtitles | اسمع, بما انك سوف تذهب الى بيفلي هيلز يمكنك توصيل سيارتي المرسيدس الى مركز الخدمة |
| Mercedes'i mi geri gönderdi ve bana bu dev çöpü verdi. | Open Subtitles | لقد أعادت سيارتي المرسيدس وجعلتني أقود قطعة الخردة هذه |
| Sanki burada çekmişim sekizinci bloğun önüne Mercedes'imi. | Open Subtitles | وهنا أوقف سيارتي المرسيدس أمام المبنى الثامن |
| Mercedes'imi sen mi vurdun. | Open Subtitles | أنتِ من أطلق على سيارتي المرسيدس ؟ |
| Mercedes'imle girerken iyi gözükürüm. | Open Subtitles | إلى موقفي الخاص في سيارتي المرسيدس. |
| Mercedes'imi sokağa park etmem. | Open Subtitles | لن أركن سيارتي المرسيدس فى الشارع |
| Mercedes'imi caddeye pakettim ya, sorun çıkmayacağından emin misin? | Open Subtitles | أواثقة أنه لابأس بأن أترك سيارتي (المرسيدس) مركونة في الطريق؟ |
| "Mercedes'ime binmeye gidiyorum." | Open Subtitles | "(وسوف أذهب وأركب سيارتي (المرسيدس" |
| - Mercedes'imi Nicky'ye verdim. | Open Subtitles | أعطيت (نيكي) سيارتي "المرسيدس" |