Oh, biliyorsun, su sudur, kum kumdur. Burada, orada - hepsi Aynı şey. | Open Subtitles | لا بأس ، الماء هو الماء والرمل هو الرمل سيان هنا أو هناك |
Oh, biliyorsun, su sudur, kum kumdur. Burada, orada - hepsi Aynı şey. | Open Subtitles | لا بأس ، الماء هو الماء والرمل هو الرمل سيان هنا أو هناك |
Burda çocukların bir şansı var. Şimdi, herkes için Aynı. | Open Subtitles | الفتى تسنح له فرصة واحدة هنا والآن، الأمر سيان للجميع |
Onlara bir erkek kadar insan olduğumu, fark edilmeye değer olduğumu söylemek istiyorum. | TED | أرغب في أن أقول لهم بأني والرجل سيان في الإنسانية، وأني أستحق نفس الاعتراف. |
Dışarı çıktığımda bu adamı Cyan'ın yanında gördüm. | Open Subtitles | هذا الرجل كان يكذب على سيان |
nereedeyse yaşadığım halimin aynısı. | Open Subtitles | حسناً، تقريباً الأمر سيان عندما كنت حياً |
Aynı şekilde Kuzey Atlantik'te 50'lerde, 2000 yılının tam tersine. | TED | والامر سيان لشمال الاطلنطي على الرسم نرى معدل الصوت في الخمسينات .. وفي الالفية الثانية |
- Bu konuda yalnız sayılmayız. Biz ya da diğerleri. Hepsi Aynı. | Open Subtitles | تُقتل على يدينا أو على يد من يطاردونك الأمر سيان |
En iyisi sessizce oturmak ya da çok fazla konuşmaktır. İkisi de Aynı. | Open Subtitles | من الأفضل الجلوس في صمت، أو التحدث كثيرا، فكلاهما سيان |
Bazen yalnız olmak ile özgür olmak bir köle için Aynı şey gibi. | Open Subtitles | أحيانا يبدو أن تكون ... بمفردك و حرا الأمر سيان لدى العبد ... |
İngiliz, Amerikalı, hepsi Aynı. | Open Subtitles | إعتقدت بأنني إنجليزى أمريكي، إنجليزي الأمـر سيان |
Her şey Aynı, bunun bizi neye ulaştıracağını anlamıyorum. | Open Subtitles | الأمر سيان . لا أفهم إلى أين تريد أن تصل بنا |
Bence smokin, kadınların gözünde tüm erkeklerin Aynı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الفكرة وراء البذلة الرسمية هي وجهة نظر نسائية بأن جميع الرجال سيان |
-Onun için hepsi Aynı. | Open Subtitles | ويستطيع التعلم من ـ كابتن كانغرو ـ كله سيان بالنسبة له |
Tadı Aynı. Evet, ama karaciğerine gitmeden önce beynine gidiyor. | Open Subtitles | ــ طعمها سيان ــ أجل، لكنها تصل الى دماغك قبل أن تبلغ كبدك |
Bilirsin, hep Aynı derler ama bence sağdan sola kazımak yukarıdan aşağıya kazımaktan daha hızlı. | Open Subtitles | تعرف، يقولون انها كلها سيان لكنني أظن أنّ الحل من جنب الى جنب أسرع منه صعوداً ونزولاً |
fark etmez. Eğer çatlaksam, bu konuda yapacak bir şey yok. | Open Subtitles | حسناً ، الأمر سيان ، إذا كنت قد جُننت فأنا مجنون ، هذا كل ما في الأمر |
- Benim için hiç fark etmez! - Benim için eder. | Open Subtitles | ـ الأمر سيان بالنسبة ليّ ـ لكن ليس بالنسبة ليّ |
Sizin için fark eder mi bilmem ama kendi meselelerimizi kendi yöntemlerimizle çözeriz. | Open Subtitles | سنناقش أمورنا بطريقتنا الخاصة إذا كان الأمر سيان بالنسبة لك. |
Söyler misin, Cyan ve Wanda nasıl? | Open Subtitles | أخبرنى كيف حال سيان و واندا ؟ |
Cyan'dan haberin var mı? | Open Subtitles | هل تعرف ما يخص سيان ؟ |
Nereye gidersek gidelim aynısı olacak. | Open Subtitles | سيكون الأمر سيان أينما ذهبنا. |
Siz tüm bankalar aynısınız hepinizin gizli ücretleri ve hizmet bedelleri var. | Open Subtitles | كلكم سيان أيها البنوك مع رسومكم الخفية وتكاليف خدماتكم. |