Sonuçta başkasıyla evleniyor neden gidip kahvesi için fındık kreması falan alıyorsun ki? | Open Subtitles | لو كان سيتزوجها لماذا أنتِ مسرورة وقد ابتعتِ قشطة بندق لقهوته؟ |
Baban nasıl bir kıroyla evleniyor ya? | Open Subtitles | بجد؟ مَنْ هذه المتخلفة التي سيتزوجها أبوكِ؟ |
Bu senin hatan. Şimdi onu seviyor. Onunla evlenecek. | Open Subtitles | انه خطئك انه يحبها الأن انه سيتزوجها انه خطئك |
O hanım, Başkan Joo ile evlenecek kişi. | Open Subtitles | هذه المرة هي من سيتزوجها الرئيس جو |
Andrei'ye hamile olsa, yine de kendisiyle evlenir miydi, diye sordu. | Open Subtitles | لقد سألت أندريه ما إذا كان سيتزوجها إن كانت حبلى. |
- Wilkes'ler hep kuzenleriyle evlenir. | Open Subtitles | أن آشلي ويلكس سيتزوجها.. |
Yani, gerçekten onunla evleneceğini düşündüyse o zaman, kendini trajik sona hazırlıyordu. | Open Subtitles | أن كانت مصدقة حقاً بأنه سيتزوجها فهي بذلك قد حددت لنفسها نهاية مأسوية |
"Kızla, sadece hazine için evleniyor. " | Open Subtitles | هو سيتزوجها للحصور على الكنز فقط |
Ama şimdi onunla evleniyor, ...demek oluyor ki o benden bıkmıştı. | Open Subtitles | ولكنه سيتزوجها الآن مما يعني انه مل مني |
Ama şimdi onunla evleniyor, ...demek oluyor ki o benden bıkmıştı. | Open Subtitles | ولكنه سيتزوجها الآن مما يعني انه مل مني |
- Neden evleniyor öyleyse? | Open Subtitles | -لماذا سيتزوجها ؟ |
- Josh onunla evleniyor. | Open Subtitles | - جوش سيتزوجها - ماذا ؟ |
Bu doğru! evlenecek olan bu kız kim? | Open Subtitles | هذا صحيح من هي الفتاة التي سيتزوجها |
Ama pabuç Anastasya'ya uydu ve onunla evlenecek. | Open Subtitles | لكن الحذاء لائم قدم َ"أنستاشيا"َ وهى التى سيتزوجها |
Kızımızla evlenecek ve ben bundan memnuniyet duyacağım. | Open Subtitles | هو سيتزوجها وأنا ساكون سعيداً لذلك |
Babam onunla mı evlenecek? | Open Subtitles | هل سيتزوجها الآن ؟ |
Şimdi onunla kim evlenir? | Open Subtitles | من سيتزوجها الآن؟ |
Kalan kişi onunla evlenir. | Open Subtitles | و سيتزوجها الذي يبقى معها. |
Onunla sadece hamile kalırsa evlenir. | Open Subtitles | سيتزوجها إن حملت بطفل |
Öyle düşünüyorsa evleneceğini sanmam. | Open Subtitles | لا أعتقد أنه كان سيتزوجها إذا كان يشعر بهذه الطريقة |
- Çünkü eninde sonunda kendileriyle evleneceğini umar. | Open Subtitles | - لأنها تأمل انه سيتزوجها في النهاية. |