Ve senin yapmayacağını biliyordum ben de yapıverdim işte, dostum. Ve Seni arayacağını bilmiyordum. Bunu nasıl bilebilirdim ki? | Open Subtitles | ولم أعلم بأنه سيتصل بكِ , كيف لى أن أعلم ذلك ؟ |
Mümkün olunca Seni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال أنه سيتصل بكِ عندما يستطيع |
Seni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | قال بأنه سيتصل بكِ |
- Jax'le konuşmam lazım. - Seni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | كلاّ، لقد قال بأنّه سيتصل بكِ |
Eğer sizin için sorun olmazsa, yardımcım cenaze ayarlamalarını görüşmek için arayacak. | Open Subtitles | مساعدي سيتصل بكِ لمناقشة ترتيبات الجنازة إذا ذلك يناسبكِ. |
Bugün seni arayacak. Bana bir iyilik borcu vardı. | Open Subtitles | سيتصل بكِ اليوم، إنه يدينُ لي بمعروف |
Santy seni arayacak... Onunla müzik ile ilgili görüş... | Open Subtitles | سانتي" سيتصل بكِ, أخبريه عن الموسيقى" |
Eve döndü. Seni sonra arayacak. | Open Subtitles | لقد عاد إلى المنزل سيتصل بكِ |