Vardığında beni arayacak. Sana haber veririm. | Open Subtitles | سيتصل بي حينما يصل وسأعلمك عندما يحدث ذلك |
O gördüğümüz bina hakkında beni arayacak mı? | Open Subtitles | هل سيتصل بي بخصوص العقار الذي رأيناه؟ |
Oğlu beni arayacak. Var mısın? | Open Subtitles | إبنه سيتصل بي هل أنت معي؟ |
Saçma. Eğer saklansaydı, beni arar ve iyi olduğunu söylerdi. | Open Subtitles | هذا غباء، لو كان مختبئاً، كان سيتصل بي علي الأقل حتي يطمئنني عليه |
Büyük bir malı olsaydı 6 ay kaybolmayıp beni arardı. | Open Subtitles | لو كان يكن شيئا لي، كان سيتصل بي بدلا من الإختفاء لمدة 6 أشهر |
Bir dahaki seferde beni arayacağını söyledi. | Open Subtitles | و قال أنهُ سيتصل بي المرة القادمة التي سيذهب بها |
Tetkikler sonuçlandığında doktor bana haber verecek mi? | Open Subtitles | هل سيتصل بي الطبيب عندما تظهر نتائج الفحص ؟ |
Döner dönmez beni arayacak. | Open Subtitles | لذا فعندما يعود سيتصل بي |
Taşındıktan sonra kesinlikle beni arayacak. | Open Subtitles | بالتأكيد سيتصل بي بعد إنتقاله |
- beni arayacak. | Open Subtitles | -قال أنه سيتصل بي |
Ama döndüğünde beni arayacak. | Open Subtitles | لكنه سيتصل بي عندما يعود . |
Ve gittikleri telefon ya da İnternet olan her yerden beni arar ya da mail atardı. | Open Subtitles | و أنه سيتصل بي أو يراسلني كلما وجد طاقمه مكانا توجد فيه الهاتف أو خدمة الأنترنت |
Yoksa hemen beni arar. | Open Subtitles | لأنه سيتصل بي ثاننة |
Eğer benden hoşlansaydı altı ay ortadan kaybolmak yerine beni arardı. | Open Subtitles | لو كان يكن شيئا لي، كان سيتصل بي بدلا من الإختفاء لمدة 6 أشهر |
Parayı ayarlayınca beni arayacağını düşündüm. | Open Subtitles | تصورتُ أنّه سيتصل بي عندما يحصل على مالي. |
Partindeyken yatmıştık ve beni arayacağını söylemişti ama aramadı. | Open Subtitles | حقيقة, لقد... ارتبطنا نوعاً ما في حفلتك وقال أنه سيتصل بي ولم يفعل |
White Plains'e varır varmaz bana haber verecek. | Open Subtitles | سيتصل بي حال وصوله إلى "وايت بلينز" |