Bu taslağın içinde bir şeyler olmalı, onların bu filmi yapmalarını istemelerini sağlayacak, küçük bir ölçü olsa bile. | Open Subtitles | في هذا المشروع , لابد أن يكون هناك شيء سيجعلهم يريدون القيام بهذا الفيلم حتى لو كان في جدول |
Sadece bana hizmet etmelerini değil, inanmalarını sağlayacak şey. | Open Subtitles | الشيء الذي سيجعلهم لا يكونوا مجرد خدم، بل مؤمنين |
Buraya tekrar gelmek istemelerini sağlayacak tek şey bu, yani oraya çıkın ve onlara istediklerini verin, tamam mı? | Open Subtitles | هذا الشئ الوحيد الذي سيجعلهم يعودوا مرة أخرى، لذا لنخرج هناك وندعهم يشاهدوا ما يريدوا، حسناً؟ |
Sana karşı karar almadan önce iki kere düşünmelerini sağlayacak. | Open Subtitles | رجل نبيل سيجعلهم يفكرون مرتين قبل أن يتحركوا ضدك |
Onların seni fark etmesini sağlayacak olan şey ne? | Open Subtitles | مالذي سيجعلهم يجتمعون ويلاحظونك ؟ |
Bu, onların 8 saat boyunca algılayıcılar tarafından farkedilmeden serbestçe hareketlerini sağlayacak. | Open Subtitles | هذا سيجعلهم يتحركون بحريه على سفينه * أنوبيس * غير مكشوفين من قبل اجهزه الكشف لـ 8 ساعات |
Sence bu fark edilmeni mi sağlayacak? | Open Subtitles | أتظنّ بأنّ هذا سيجعلهم يلاحظونكَ؟ |
Sence bu fark edilmeni mi sağlayacak? | Open Subtitles | أتظنّ بأنّ هذا سيجعلهم يلاحظونكَ ؟ |
- Senden nefret ediyorlar. - Güzel. Bu onları birbirlerine daha da yaklaştırarak, bir takım olmalarını sağlayacak. | Open Subtitles | جيد ، هذا سيجعلهم فريق |
Bu araştırma yapmalarını sağlayacak. | Open Subtitles | سيجعلهم هذا يجرون الأبحاث |
Ama Castro onların karmaşayı görmesini sağlayacak. | Open Subtitles | {\pos(192,220)}ولكن (كاسترو) سيجعلهم يرون الفوضى |
- Çünkü herkesin kendisi gibi olmasını sağlayacak. | Open Subtitles | -لأن هذا سيجعلهم مثله |