Ama er ya da geç işin ceremesini "çekmediğimi" anlayacaklar. | Open Subtitles | سيدركون حتماً أنّني لا أقوم بأخذ نصيبي من السائل حرفياً |
İşim bitince anlayacaklar, ve doğru söylediğimi görecekler. | Open Subtitles | سيدركون أن كل ما أخبرتهم به حقيقى عندما أفعلها |
Üç gün içinde, hatalı olduklarını anlayacaklar. | Open Subtitles | بعد ثلاثة ايام, سيدركون انهم كانوا على خطأ |
Ağızlarına bir silah doğrulttuğunda hemen anlayacaklardır. | Open Subtitles | سيدركون هذا بالمسدس الذي تحشره في أفواههم. |
Baskı altında olduğunu anlayacaklardır. | Open Subtitles | سيدركون أنّه قد تمّ إكراهه |
Ölü olmandansa canlı olarak daha değerli olduğunu anlarlar. | Open Subtitles | سيدركون أنّك تستحق الحياة أكثر من الموت. |
Çocuğu geleceğe gönderebilirsek, onu inceleyip ne olduğunu anlarlar ve bu yola hiç girmezler. | Open Subtitles | لو يُمكننا إرسال الصبي إلى المُستقبل، فعندما يدرسونه، سيدركون كلّ ما يكون، ولن يسلكوا ذلك الدرب أبداً. |
Bu hayvanlar bugün-yarın güçlerinin farkına vardıklarında bir dahaki sefere kafanızı patlatırlar. | Open Subtitles | هؤلاء الغوريلات سيدركون قوتَهم في حين ما و المرة القّادمة، سيسحقون رؤوسكُم |
Şimdi sizi vurduğumda dedektif konusunda ciddiyetimi anlayacaklar. | Open Subtitles | و الآن ، عندما أُطلق عليك النار سيدركون بأنني جاد في مسألة قتل ذلك المخبر |
Hayır. Kredi kartını bulduklarında burada olduğumuzu anlayacaklar. - Çok basit olacak. | Open Subtitles | عندما سيجدون البطاقة سيدركون أننا كنّا هنا، الأمر بسيط |
Bir gün senin ne kadar harika bir çocuk olduğunu anlayacaklar. | Open Subtitles | يوماً ما سيدركون كم أنتِ رائعة |
Eğer acı çekerlerse anlayacaklar ve tövbe edip geri geleceklerdir. | Open Subtitles | إذا تعذبوا سيدركون, ثم يتوبون ويرجعون |
Ve sonra, Isabella insanların tapınacakları kişinin ben, insanların kulluk yapacakları kişinin ben, onların nazik ve merhametli babaları olduğunu anlayacaklar. | Open Subtitles | و بعدها، يا (إيزابيلا) و بعدها سيدركون أن عليهم أن يعشقوني أن يعبدوني و يطيعوني |
Mediciler bilgedir. İçlerinden olduğun için ne kadar şanslı olduklarını anlayacaklardır. | Open Subtitles | آل (ماديتشي) عقلاء، سيدركون مدى حظهم بوجودكِ بينهم |
Kralları hayatını feda etmeye hazırsa, kazanmanın çok önemli olduğunu anlarlar. | Open Subtitles | فإذا كان ملكهم مستعدّاً ...للتضحية بحياته سيدركون أهمّيّة الانتصار بالمعركة |
Çocuğu geleceğe gönderebilirsek, onu inceleyip onun ne olduğunu anlarlar ve bu yola hiç girmezler. | Open Subtitles | إذا استطعنا إرسال الفتى إلى المستقبل... عندما يدرسونه، سيدركون ماهيّته الكلّيّة... -و لن ينزلقوا في ذلك الدرب أبداً . |
Ve şartlar giderek ağırlaştığında daha çok seçmen, bana Oval Ofis'te ihtiyaç duyulduğunun farkına varacak. | Open Subtitles | وكلما إزدادت صعوبة الأوقات المزيد من المصوتين سيدركون أنهم يحتاجوننى فى المكتب البيضاوى |