Bununla ilgili planlarına müdahale etmenize izin verecekler mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | ...هل تعتقد إنهم سيدعونك تتدخل فى مخططاتهم مع هذا الشئ؟ |
Kurguladık. Guantanamo'ya ulaşınca ailenle konuşmana izin verecekler. | Open Subtitles | عندما ستذهب الى جوانتانمو سيدعونك تحدث عائلتك |
Evine dönmene izin verecekler mi? | Open Subtitles | اذن ، هل سيدعونك تذهبين إلى البيت مبكراً ؟ |
Belki kalem kağıt kullanmana izin verirler ve bir not yazarsın. | Open Subtitles | ربما سيدعونك تستعملين بعض الاقلام اللباديه لتدوني ملاحظاتك |
Peki bunları yapmana izin verirler mi? | Open Subtitles | هل سيدعونك ان تفعل هذه الاشياء ؟ |
Böyle bir sırrı açıklamana izin vereceklerini mi sanıyordun? | Open Subtitles | حل كنت تعتقد حقأً أنهم سيدعونك تقول سراً مثل هذا ؟ |
Eğer onlarla gidersem, senin ve Harry'nin gitmene izin verecekler. | Open Subtitles | إذا حلقت معهم سيدعونك أنت و هاري ترحلون |
Yaşamana izin verecekler ama Efendi'yi bulduğunda bize haber vereceğinin garantisini vermelisin. | Open Subtitles | سيدعونك تعيش، لكنك ستعهد بأنك حيثما ستجد "السيد" ستُنذرنا |
Kahve yapmana izin verecekler mi? | Open Subtitles | هل سيدعونك تصنع القهوة ؟ |
Bunu yapmana izin verecekler mi? | Open Subtitles | هل سيدعونك تفعل هذا؟ |
Dönüp tekrar savaşırsan, bıyık bırakmana izin verirler. | Open Subtitles | تعود للحرب سيدعونك تطيل شارباً. |
Sen Lois Lane'sin. Girmene izin verirler. | Open Subtitles | -أنت (لويس لين) سيدعونك تدخلين |
Yapmazsanız, yetkililere bildireceğim ve sanmıyorum ki o zaman senin öyleyece uzaklaşıp gitmene izin vereceklerini. | Open Subtitles | إذا لم تقم بذلك فإنني سأقوم بإبلاغ السلطات ولا أعتقد هذه المرة سيدعونك تبتعد وحسب |
Öylece çekip gitmene izin vereceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | -أوتعتقد أنهم سيدعونك تذهب؟ |