Biliyorum ki cinsiyet objektifini güncel müfredata dahil etmenin önemini görecekler. | TED | وأعلمُ أنهم سيرون قيمة دمج عدسة نوع الجنس في المناهج الحالية. |
Ama kayışı koparıp, intikam peşine düşmüş bir adam görecekler sadece. | Open Subtitles | لكنّهم سيرون فقط رجلا فقد صوابه وبدأ بسلسلة من جرائم للإنتقام. |
Bugün bana ne olursa olsun, çocuklarım pes etmediğimi görecek. | Open Subtitles | مهما يحدث لي اليوم أطفالي سيرون بأنني لم أستسلم |
Bizim göreceklerimizi tüm insanlık tarihinde yalnızca bir avuç insan görecek. | Open Subtitles | أعلى مكان في العالم أناس قليلون في تاريخ البشرية سيرون الذي نراه الآن |
Arabadaki çukuru görürler. Anten yerine askı kullandığımızı görürler. | Open Subtitles | سيرون الإبتعاجات بها ، سيرون علاقة الملابس الموضوعة بدلاً عن الهوائي |
Bu Boghosians modern tıbbı Siroun' a getirecek. | Open Subtitles | سيجلب البوغوسيون أكثر من الدواء في سيرون. |
- Bu çocuklar bütün hayatları boyunca kim bilir daha neler görecekler. | Open Subtitles | وفكرت أن هؤلاء الأطفال سيرون الكثير خلال حياتهم |
Önce kızacaklar, sonra bunun kendi iyilikleri için olduğunu görecekler. | Open Subtitles | سَيَكُونونَ غاضبون في بادئ الأمر، لكن في النهاية سيرون أنها من أجل مصلحتهم الخاصة. |
Atalarım kariyer merdivenine baktıklarında benim popomu görecekler. | Open Subtitles | حينما ينظر الاجداد لأدائى الوظيفى . كلهم سيرون ما هو ورائى |
Terrance, seni anlıyorum, ama gerçekte ikisi de birbirlerini görecekler. | Open Subtitles | أتفهم، لكن في الواقع، سيرون بعضهما ثانية |
onlar açıkça bu petrol rezervlerinin değerlerini görecekler. | Open Subtitles | سيرون بشكل واضح قيمة هذه الإحتياطيات النفطية. |
Bu onların elinde. Mesajımız çok açık. Ne kadar kararlı olduğumuzu görecekler. | Open Subtitles | كل شيء في أيديهم، رسالتنا واضحة سيرون مظاهرتنا |
Beni unutmak için dua edenler bir gün yüzümü görecek ve korkudan titreyecekler." | Open Subtitles | أولئك الذين صلوا لينسوني سيرون وجهي بأحد الايام و ينتفضون خوفا |
Oraya çıkıp çalmaya başlar başlamaz benim gördüğümü herkes görecek. | Open Subtitles | حالما تصعد الى المسرح و تبدأ العزف كل الاشخاص الباقين سيرون ما اراه |
Malını mülkünü herkes bir şekilde görecek, yani şimdiden alışmaya baksan iyi olur. | Open Subtitles | وجميعهم سيرون ما لديك ِ ، غير أن أغلب الفريق من السيدات لذا يجب أن تعتادى على هذا |
Oraya girebilir ve sistemi durdurabilirsem, gerçeği görürler. | Open Subtitles | إن أمكنني اقتحامها و إطفائها سيرون الحقيقة |
Oraya girebilir ve sistemi durdurabilirsem, gerçeği görürler. | Open Subtitles | إن أمكنني اقتحامها و إطفائها سيرون الحقيقة |
Mesrob bana Siroun'lu olduğunuzu söyledi. | Open Subtitles | هكذا أخبرني مسروب أنك من سيرون. نعم، أنا من سيرون. |
Ciron, sobaya biraz odun koy. Donuyoruz burada. | Open Subtitles | "سيرون"، ضع بعض الوقود في المدفأة الجو شديد البرودة هنا |
Mallory Cerone'na işkence ve tecavüz ettiğini ve öldürdüğünü biliyorsunuz değil mi? | Open Subtitles | أنتَ تعلمُ مسبقاً بأنهُ قامَ بتعذيبَ ،أغتصاب و قتل (مالوري سيرون) نعم |
Eğer yolcular sağ tarafa bakarlarsa, üzgün bir adam göreceklerdir. | Open Subtitles | إذا نظر الركّاب إلى اليمين، سيرون رجلاً حزيناً. |
Ama onlar paranın hangi bankadan geldiğini görüp hesabı dondururlar. | Open Subtitles | ولكنهم سيرون من أي مصرف جاء المال منه، وسيعلّمون الحساب |
Yani Dünya'daki gökbilimciler, aynı uzak galaksinin çoklu görüntüsünü sanki bir dev aynasındaymış gibi deforme olmuş biçimde görecekti. | Open Subtitles | لهذا الفلكيون على الأرض سيرون صوراً عديدةً لنفسِ تلك المجرةِ البعيدة مُشوهةُ كما يحدثً في مرآةِ بيت التسلية في حديقةِ الألعاب. |
Bizlerin ahlâk hakkında konuşma şeklimizin insanların kendine dürüst olması olarak bakacaklar, siyaset hakkında konuşmalarımızı insan haklarıyla âlakalı oluşuna bakacaklar ve bu yeni yarattığımız dinî rituele bakacaklar. | TED | سيرون الطريقة التي نتحدث بها عن الأخلاق عن أن يكون المرء صادقًا مع نفسه، الطريقة التي نتحدث بها عن السياسة كحق فردي وسينظرون لهذه الطقوس الدينية الرائعة التي أحتدثناها. |
Ameliyat uygun olmaz. Kesik izlerini görebilirler. | Open Subtitles | الجراحة غير ممكنة، لأنهم سيرون ندب العملية |