Sonra şu adamı görecekler ve benim kim olduğumu merak edecekler. | Open Subtitles | سيشاهدون هذا الرجل ، ثم سيتسائلون من انا انتي الأم |
Nesiller boyunca, halkın çocuklarının gözlerine bakacak ve bana ne kadar benzediklerini görecekler. | Open Subtitles | لأجيال عندما يحدّق قومك بأعين فلذات أكبادهم سيشاهدون هيئتي، |
Jimmy ve Sabrina düğün videolarını izlediklerinde Lucy'nin canlı olduğunu görecekler. | Open Subtitles | لذا (جيمي) و (سبرينا) سيشاهدون فيديو زفافهم و سيعرفون بأن (لوسي) على قيد الحياة. |
Gölün üzerinden bir balkonda gösteriyi izliyor olacaklar. | Open Subtitles | سيشاهدون المنظر من الشرفة أمام النهرِ |
Gölün üzerinden bir balkonda gösteriyi izliyor olacaklar. | Open Subtitles | سيشاهدون المنظر من الشرفة أمام النهرِ |
Nüfusun yüzde 90'ı Nollywood yapımlarını izleyecek demek istiyorum. | TED | أعني, أن 90 في المائة من الشعب سيشاهدون نوليود. |
Dünyanın her tarafından insanlar hem yarışacak hem izleyecek hem de eş zamanlı olarak oy verebilecek! | Open Subtitles | اُناس من كافةِ أنحاء العالم سيتنافسون سيشاهدون |
Uzaylılar veya robotları veya uzaylı robotları ya da sıradan insanları anlatan bir film izleyecekler. | TED | سيشاهدون أفلامًا عن الفضائيين أو الروبوتات أو روبوتات فضائية أو أشخاص عاديين |
Kızlarımız bundan böyle pembe dizileri, kalpleri güm güm atarak ve gözleri yaşlı izleyecekler. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً فتياتي سيشاهدون المسلسلات ويتابعون الأحبة والنجوم |
Gerçek beni görecekler. | Open Subtitles | سيشاهدون حقيقتي |
Yüzünü görecekler ve anlayacaklar. | Open Subtitles | سيشاهدون وجهه وسيعلمون |
İnsanlar Tanya'yı görecekler... | Open Subtitles | ..الناس سيشاهدون (تانيا) ، ثم |
Hatzolah Ambulans Servisi bunu izliyor olacak... ve ağızları... agog! | Open Subtitles | متطوعي إسعاف (هوتزيلا) سيشاهدون هذا ! وفمهم مفتوح على آخره |
Levi, geleceğin yargıcını ya da jüri üyesinin izliyor olabileceğini asla bilemezsin. | Open Subtitles | ليفاي" نحن لا نعلم القاضي او المحلفين الذين سيشاهدون البرنامج |
Çocuklar yarın film izleyecek. | Open Subtitles | أولائك الأطفال سيشاهدون فيلما غدا |
Ailem o klibi izleyecek. | Open Subtitles | أن والداي سيشاهدون ذلك الشريط |
Tüm dünya sana neler olduğunu sadece duymuştu ama bize neler olduğunu izleyecekler. | Open Subtitles | انتِ اصبحت مشهوره بسبب ماسمعهُ الناس عنكِ لكن معنا , سيشاهدون الناس بالتفصيل ما حدث من جرائم |
Yani, insanlar bunu izleyecekler. | Open Subtitles | أعني ، الناس سيشاهدون ذلك |