Gerçek ve onurlu bir şövalye aramıza katılana dek boş kalacak. | Open Subtitles | سيظلّ خالياً حتّى يطوله محارباً حقيّقياً بشرف ينظم إليّنا |
Bulana kadar arama ekipleri görevlerinde kalacak. | Open Subtitles | سيظلّ الطوق الأمني ساري المفعول حتى نجدها |
Steve çıkabilir diyene kadar burada kalacak. | Open Subtitles | ولكن سيظلّ هنا حتى يأمر [ستيف] بغير ذلك، أتفهمني ؟ |
- Olabilir. olacak. | Open Subtitles | سيظلّ الحزن يخيّم علينا مهما حاولنا أن نتحاشاه |
Ay 8 saat gökyüzünde olacak. Yani sizi oraya gönderdiğimde kronometre işlemeye başlayacak. | Open Subtitles | سيظلّ بازغًا لنحو 8 ساعات، لذا حالما أرسلكما، يبدأ العدّ التنازليّ. |
Eğer sadece şu andaki insanlara baksak bile, ve potansiyeli yok saysak bile biz tükenip gittikten sonra yok olacağız , O hala yüksek bir öncelik olmalıdır. | TED | وحتّى لو نظرتم إلى الناس الحاليين وتجاهلتم الإمكانات التي ستُفتقدْ في حال انقرضنا سيظلّ هذا الشيء يحظى بأولوية عالية |
Üç dakika sonra gelen otobüse binmiş olsaydı sınıf arkadaşı gibi vaktinde okulunda olacaktı ve Reggie, bugün hâlâ yaşıyor olacaktı. | Open Subtitles | لو وصل إلى موقف الحافلات بعد ثلاث دقائق فقط، لكان وصل في نفس وقت زميله، ولكان سيظلّ على قيد الحياة اليوم. |
Çünkü idam edildikten çok sonra ismin, yeni hayatlarında alınlarında birer kara leke olarak kalacak. | Open Subtitles | لأنّه بعد إعدامكَ بزمن طويل... سيظلّ عليهم مواصلة الحياة موصومين باسمكَ |
Başka türlü bu telefon sessiz kalacak. | Open Subtitles | غير هذا، ذلك الهاتف سيظلّ على وضع صامت |
Başka türlü bu telefon sessiz kalacak. | Open Subtitles | غير هذا، ذلك الهاتف سيظلّ على وضع صامت |
Daha ne kadar burada kalacak? | Open Subtitles | -لا، ليس الآن إلى متى سيظلّ هنا؟ |
Sanırım bir sır olarak kalacak. | Open Subtitles | لذا أعتقد أنّه سيظلّ لغزاً |
Ben emir verene kadar köprü kalacak! | Open Subtitles | سيظلّ مفتوحًا حتّى أُملي أمر الإغلاق! |
Girişim sonuçlanana dek Walter benim gözetimim altında kalacak. | Open Subtitles | سيظلّ (والتر) لديّ ريثما يتم المشروع العام. |
O yine benim Jorge'm olacak. Ben ikimiz için de hatırlarım. | Open Subtitles | فهو سيظلّ زوجي وسأتذكر أنا نيابة عنّا |
Hep böyle olmuştur. Hep böyle olacak. | Open Subtitles | هكذا كان دوماً وهكذا سيظلّ للأبد |
Hem zaten hala çilek kokuyorlar. | Open Subtitles | علاوة، سيظلّ فوّاحاً برائحة الفراولة بأيّ حال |
Ve 2 bin yıldan sonra insanların hala inanacak birşeyleri var. Ancak devriyeler hala kötü konuşuyor! | Open Subtitles | فسيرددوه الناس حتّى لو بعد ألف عام، لكنّه سيظلّ كلام تافه. |
Bu büyü senin tutunma noktanı kaldıracak değil mi? hâlâ burada olacaksın, hâlâ seni görebileceğim. | Open Subtitles | هذه التعويذة ستكسر تواصلكِ الماديّ بعالمنا أعني أنّكِ ستظلّين هنا و سيظلّ بوسعي رؤيتكِ |
Anlasaydım, heykel çalınmazdı o da hâlâ hayatta olurdu. | Open Subtitles | لو كنتُ قد إكتشفت، فلم تكن لتُسرق المنحوتة، ولكان سيظلّ على قيد الحياة. |