Yalancı köprülerden birinden geçecek, hırsız bir diğerinden. | Open Subtitles | شخص كاذب سيعبر أحد الجسور وشخص سارق سيعبر الجسر الآخر. |
Amelia, o bitiş çizgisini geçecek | Open Subtitles | آميليا، سيعبر خط النهاية أعرف يا عزيزتي.. |
En azından tanklar buradan geçecek. Protestomuzu onlar görebilir. | Open Subtitles | حسنٌ، الموكب سيعبر من هنا ويتمكن من رؤية المظاهرة |
Bak Holliday, burada yetki bende olduğu sürece... hiçbir çoban sınırı silahlı geçemez. | Open Subtitles | طالما أنا أمثل القانون هنا فلا أحد من رعاة البقر سيعبر الحدود ومعه مسدس |
Barb, lütfen bana onun bitiş çizgisini geçeceğini söyle. | Open Subtitles | بارب، قولي لي أنه سيعبر خط النهاية سيعبر خط النهاية |
Önceleri Dünya'nın yörüngesinin milyonlarca mil dışından geçeceği sanıldı. | Open Subtitles | في البداية، إعتُبر أنه سيعبر ملايين الأميال خارج مدار الأرض |
Tren ana yurdumuzdan geçecek ama ailelerinizi görme imkanı olmayacak. | Open Subtitles | القطار سيعبر بألمانيا ولكنكم لن تستطيعو رؤية أهلكم |
Demiryolu Sör Charles'ın toprağından geçecek, durdurulamaz bir boğa gibi üstümüze gelecek, ve 1845'de olduğu gibi tamamen mahvolacağız! | Open Subtitles | القطار سيعبر من خلال ملكية السير تشارلز و يتجه نحونا كثور لا يمكن إيقافه و سننتهي بحلول عام1845 |
Tepenin içinden geçecek. Patlatarak tepeyi ikiye bölecekler. | Open Subtitles | سيعبر من خلالها,ستقسم التلة لنصفين بإستخدام البارود |
Ve bunda bir süre sonra o köprüyü geçecek ve yeni bir vücutla dönmeden önce anıları kaybolacak. | Open Subtitles | ..ثم بعد فترة سيعبر كوبري ويفقد ذاكرته قبل عودته لجسده الجديد |
Hepiniz dinleyin! İki gün içinde ordu nehri geçecek! | Open Subtitles | الكل يستمع الى هذا بغضون يومان الجيش سيعبر النهر |
"Yalnızca anahtarı taşıyan prens geçecek." | Open Subtitles | فقط الأمير الذي يحمل المفتاح هو من سيعبر |
AsıI soru şu ki, karanlık tarafa mı geçecek yoksa bizi mi destekleyecek? | Open Subtitles | السؤال هنا ، هل سيعبر للجانب المظلم أو سيقوم بالتصويت من أجلنا؟ |
Kesinlike. Barneki'yi çevirdik. Koridoru geçecek. | Open Subtitles | بالطبع هو كذلك، لقد قلبنا بارنيكي، سيعبر الممرّ |
geçecek Ölülerin Yolu'na açılan kapıdan. | Open Subtitles | و سيعبر الباب إلى ممرات الموتى |
Şu andan itibaren, Majesteleri, hiçkimse geçemez beni. | Open Subtitles | من الآن فصاعدا.. فخامتك . .. لا شيء سيعبر |
Başkanlık konvoyu için de yeni bir güzergah belirlemeleri gerekiyor. Şu an buradan hiçbir araç geçemez. | Open Subtitles | كما سيضطروا الى تحويل مسار موكب الرئيس ، لاشيء سيعبر من هنا |
Kimse geçemez! | Open Subtitles | لا شيء سيعبر |
Açılan kapıların kötü yanı şu: Kapıdan kimin geçeceğini bilemezsin. | Open Subtitles | مشكلة فتح الأبواب هو أنه لا يمكنك التنبؤ بمن سيعبر منها |
Açılan kapıların kötü yanı şu: Kapıdan kimin geçeceğini bilemezsin. | Open Subtitles | المشكلة في فتح الأبواب أنّك لا تستطيعين تخمين من سيعبر منها |
Ve tüm NATO denizaltı filosunun Çebelitarık Boğazı'ndan geçeceği gün. | Open Subtitles | واليوم الذي سيعبر فيه أسطول (غواصات (الناتو (فيه مضيق (جبل طارق |