Bazıları bir restoran açacak, bazıları demirhane inşa edecek. | TED | سيفتح أحدهم مطعما، وسيقوم آخر ببناء معمل للحديد. |
Hollywood'a giden yolu açacak altın anahtar. | Open Subtitles | انه المفتاح الذي سيفتح لك الطريق نحو هوليوود |
Nasıl olsa açılacak, O yüzden yüzünde gülücükle geçersen iyi olur. | Open Subtitles | الباب سيفتح بكل الأحوال لذلك عليك الدخول بابتسامة عريضة على وجهك |
O sadece kapıları açar, günü biz kurtarırız, hayatımıza geri döneriz. | Open Subtitles | فهو سيفتح لنا الباب، و ننقذ يومنا، وبعدها نعيش حياتنا الطبيعية |
Unutmayın, sergi resmi olarak ayın 12'sinde Cuma günü açılıyor. | Open Subtitles | وتذكروا أن العرض الرسمي سيفتح يوم الجمة على 12 |
Rehinci saat 06:00'da geliyor. Dükkanı 07:00'de açıyor. | Open Subtitles | يأتي المرابي في الـ6 و سيفتح في الـ7 |
İsteklerini alevlendirecek olan şiddet ile değil gözlerini açacak bir kararlılıkla. | Open Subtitles | ليس بالعنف الذي سوف يثير مشاعرهم و لكن بالاصرار الذي سيفتح عيونهم |
Bu bilincini açacak olan şey. | Open Subtitles | ستشعرين بالاسترخاء والهدوء وهذا سيفتح مخيلتك |
Bir dahaki iki kurşunu kafana yediğinde mi Tanrı şeffaf kapıları açacak sana? | Open Subtitles | سيفتح الله الأبواب الذهبية عندما تطصح الرصاصتان براسك ؟ |
Onlar kapıyı açacak ve bizi hapse atacaklar. | Open Subtitles | هم من سيفتح الباب وسوف يأخذوننا إلى السجن |
Eğer durdurulmazsa dünyanıza bir kapı açacak ve Sleestak'lardan oluşan ordusuyla bütün zaman ve uzaya dehşet saçacak. | Open Subtitles | إذا لم يوقفه أحد فإنه سيفتح بوابة زمن إلى عالمك ويقود جيشه السليتاكي ليهيج ثورة عبر الفضاء والزمن |
Bu fotoğrafı dört ile çarpın ve serayı görün bu sene ekim ayında açılacak. çünkü biz bu çiçekleri yetiştireceğiz şehrin yoksullarının yaşadığı bu yerin tam ortasında. | TED | كبر تلك الصورة لاربع مرات و سترون المشتل الذي سيفتح في اكتوبر هذا العام لاننا سنربي تلك الازهار داخل وسط المدينة. |
Trene ulaştıklarında, arka kapı açılacak ve parayı taşıyan, çuvalı trene bırakacak. | Open Subtitles | عندما يصلون الى العربة سيفتح الباب الخلفي ومن معه المال سيرميه على سطح القطار |
Efendi yer altındaysa ve Cehennem Ağzı onun olduğu yerdeyse, nerede açılacak? | Open Subtitles | .. إن كان هو تحت الأرض .. وكان هذا صحيحاً أين سيفتح ؟ |
Size söyleyeyim, Greenleaf adı pek çok kapıyı açar. | Open Subtitles | بإمكاني أن اقول بأن إسم جرينليف سيفتح لك الكثير من الأبواب |
Mağaza gece yarısı açılıyor, o yüzden hazırlıklı olmalıyız. | Open Subtitles | سيفتح السوق عند منتصف الليل لذا ينبغي علينا الإستعداد |
Albany istasyonundaki bir dolabı açıyor. | Open Subtitles | وهذا سيفتح خزانتك بمحطة حافلات "ألباني". |
Er geç, koca çenesini fazla açıp üç bin papelimi batıracağını biliyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أعرف أنه سيفتح فمه الكبير فى يوم ما و يلقى منه القاذورات |
Eminim bu kapıları açacaktır. | Open Subtitles | أنا واثق أنه سيفتح أي قفل في قلعة الشك |
Ama Klaus'un şu an fark ettiği gibi en ufak bir keşif kafasında sorulara yol açacaktı. | Open Subtitles | و لكن كلاوس أدرك ان إكتشافا صغيرا سيفتح تساؤلات كثيرة |
Şu yolculuğa başladığımızdan beri kalbini ne zaman açacağını merak ediyorum. | Open Subtitles | لقد مضت مدة على بداية هذه الرحلة. لا أدري متى سيفتح قلبه. |
Bu başkan seçilirse; tüm kapıların açılmasına önayak olacak. | Open Subtitles | لهذا، فإن الرئيس الحالي إذا تمت إعادة انتخابه سيفتح باب المبادرة |
Saat 04:00'dan sonra kapıyı üç nedenden açmış olabilir: | Open Subtitles | كان سيفتح الباب فقط بعد الساعة الرابعة صباحاً. لثلاثة أسباب: |
Bunu başar ve odanın kapısı açılsın. | Open Subtitles | إنجح، والباب إلذي يقود إلى هذه الغرفة سيفتح |
Yeni asker alım bürosu, yarın tekrar açılacaktır. En iyilerimizden biri olan... - Topçu Çavuş Thomas ile. | Open Subtitles | مكتب الالتحاق سيفتح في صباح يوم غد وسيتم ادارته من أفضل الاشخاص لدينا الرقيب ثوماس |
Mimimoyların ülkesine girebilmek için... Oraya giden geçidin hangi gün açılacağını bilmelisin | Open Subtitles | يجب ان تعرف في اي يوم الممر التالي سيفتح |
Büyük bir çoğunluğu kilitli halde, ama özellikle bir tanesi onun için açık tutulacak. | Open Subtitles | أغلبهم تم غلقه، وهذا السطح بالتحديد سيفتح من أجله |