Buradan çıkınca ailesini kaybedecek birlikte çalıştığı insanları kendisinden uzaklaştıracak. | Open Subtitles | حين يخرج من هنا، سيفقد عائلته وينفّر من يعمل معهم |
O sırada, bir dost, bir dostunun çekicini kaybedecek ve gençler, babalarından kalan ve babalarının bir gece evvel saat sekiz gibi oraya koyduğu eşyaların yerini bilmeyecek. | Open Subtitles | في تلك الأوقات, سيفقد الصديق مطرقة صديقه ولن يعرف الصغار أين أغراض أبائهم |
Bize istediğimizi söylemezse, işini kaybedecek. | Open Subtitles | أذ لم يقل لنا ماذا نريد أن نعرف , سيفقد وظيفته |
Ceza almasa bile avukat ücretleri yüzünden çiftliği kaybeder. | Open Subtitles | وسواء أدين أم لا، سيفقد هذه المزرعة لدفع أتعاب المحامين |
Volgud'un dikkatini dağıtırsak Kraken'in üzerindeki hakimiyetini kaybeder, | Open Subtitles | ان ضعضعنا تركيز فولغاد سيفقد السيطرة على الكراكن |
Ama sana karşı kendini kaybedeceğini sanmıyorum. | Open Subtitles | وعندما يتمكله لا أظن أنه سيفقد أعصابه معكِ |
Oğlunuz neredeyse bir gözünü kaybediyor muydu? | Open Subtitles | هل صحيح ان أبنك كان سيفقد عينيه وهو فى حضانتك؟ |
Yeterince açık mı? Kahrolası işini kaybedecek. | Open Subtitles | الامر بهذه البساطة , سيفقد وظيفته اللعينة , اتفقنا ؟ |
Bütünlüğünü kaybedecek ve akşam saat sekiz de çatlayacak. | Open Subtitles | هو سيفقد سلامة وتمزيق في 8: 00 اللّيلة. خمس ساعات من الآن؟ |
Zavallı adam emekli maaşını kaybedecek. Ve sanırım çocukları da var. | Open Subtitles | فتىً مسكين، سيفقد معاشه وأعتقد أن لديه أطفال أيضاً |
Zavallı adam emekli maaşını kaybedecek. Ve sanırım çocukları da var. | Open Subtitles | فتىً مسكين، سيفقد معاشه وأعتقد أن لديه أطفال أيضاً |
"Asla sevdiğini bulamaz, sevgilisi gömleğini kaybedecek. " | Open Subtitles | لن يجد أبدا محبوبته, و سيفقد الحبيب قميصه |
Danny üzgünüm, bunu yapmazsak adam her şeyini kaybedecek. | Open Subtitles | أنا آسف. لكن إذا لم نفعل ذلك سيفقد هذا الرجل كلّ شيء بسببنا. |
O zaman Nobel ödülü şansını kaybeder. Bu doğru değil mi, Dr. Groll? | Open Subtitles | وبعده سيفقد اى فرصة فى الحصول على جائزة نوبل للسلام اليست من حق الدكتور,جرول. |
Eğer markette bir şey yerse yine saygınlığını kaybeder. Nefes alsa bile kaybeder. | Open Subtitles | هو علي حق لو مثلت بالمسرحيه سيفقد احترامه |
Bunlardan biri ortaya çıkarsa açığa alınır ve büyük ihtimalle lisansını kaybeder. | Open Subtitles | لو أيّ من الحادثتين ظهرت على الملأ، سيتم إيقافه وفي الغالب سيفقد رخصته |
Sonunda, efendim, bilgisinin bir çoğunu kaybedeceğini söylüyor. | Open Subtitles | بالنهاية سيدي يقول إنه سيفقد معظم المعرفة |
Ben bir oyuncuyum. Genç kalmam gerek. - Yoksa seyirci ilgisini kaybediyor. | Open Subtitles | ، أنا ممثلة، يجب علي أن أستمر بالتجمل وإلا أنت تعلم أن الجمهور سيفقد اهتمامه بك |
144 ü işini kaybetti. | Open Subtitles | سيفقد منهم 114 عملهم في ألمانيا. |
Dinle, adamı tanırım, biraz asabidir ama seni temin ederim ki 4-5 güne kadar ilgisini kaybetmiş olur. | Open Subtitles | أنظر أعرف ذلك الرجل, رأسه متيبس قليلاً,لكن أعدك أنه سيفقد اهتمامه خلال أربعة أو خمسة أيام أربعة أو خمسة أيام؟ |
Bence büyürken yazlarını burada geçirmemiş herhangi birisi için, etkileyiciliğini kaybedebilir. | Open Subtitles | أظن أن سحره سيفقد لأيّ شخص لم يترعرع و يقضي صيفه هنا |
Eğer onu hemen bulamazsam çok önemli bir konferansı kaçıracak. | Open Subtitles | إاذا لم أتمكن من إيجادة قريبا سيفقد مؤتمر هام جدا |
Perry'e tüm erkekleri verseydik, bir haftada yarısını kaybederdi. | Open Subtitles | إذا أعطينا بيري الرجال , هو سيفقد نصفهم في أسبوع |
Ve eğer o küçük bir domuz gibi hareket etmeye devam ederse diğerlerini de kaybedecektir. | Open Subtitles | إذا أصر على التصرف مثل الخنزير سيفقد أشياء أخرى أيضا |
Eğer gizli altın madenini önce yönetim bulursa Lord çok şey kaybedecekti. | Open Subtitles | إذا الحكومة عرفت بشأن المنجم المخفي، اللّورد سيفقد إقطاعيته. |