Ben de başka insanlarla konuşması iyi gelir diye düşündüm. | Open Subtitles | هي أرادت ذلك، وظننت أنه سيفيدها أن تتحدث مع الناس. |
Bir süreliğine bandajı çıkarmalısın. - Hava iyi gelir. | Open Subtitles | يجب أن تنزع الضمّادة لبعض الوقت فالهواء سيفيدها |
Zor bir dönem geçiriyor, ona iyi gelir diye düşündüm. | Open Subtitles | ظننت ان ذلك سيفيدها لاخرجها من المنزل ومن المستشفى |
Bundan biraz uzaklaşması ona iyi gelir. | Open Subtitles | بعدها عنه لبعض الوقت سيفيدها |
Belki de bir süre kendi kendini idare etmesi ona iyi gelecektir. | Open Subtitles | ربما سيفيدها قليلا أن تنفر لوحدها لمدة |
Biraz uyku ona iyi gelecektir. | Open Subtitles | بعض النوم سيفيدها |