Kapa çeneni! Onu öldürecekler. Bir şeyler yapman lazım. | Open Subtitles | سيقتلونه , سيقتلونه لابد و أن تفعلوا شيئا لمساعدته |
Eğer onu bizden önce mafya bulursa, öldürecekler. | Open Subtitles | المافيا وضعوا عقداً لتصفيته اذا وصلوا اليه قبلنا، سيقتلونه |
Tekrar savaşmak istemiyorum ama amcası ellerinde, müdahale etmezsek de onu öldürecekler. | Open Subtitles | لا احب ان ابدأ معركة دون ان انهيها لديهم عمها واذا لم نتدخل سيقتلونه |
Eğer Halsey kırılırsa, ölür ve sonra beni de öldürürler. | Open Subtitles | إذا وشى بي هيلسي ، سيقتلونه ويسقتلوني بعده |
Ve bu alıcılara oyun oynamaya kalkarsa onu öldürürler. | Open Subtitles | و إن حاول أن يمكر مع هؤلاء المشترين، سيقتلونه. |
O Trakyalı. Bir muhafızı dişleriyle sakatladığı için onu öldüreceklerdi. | Open Subtitles | إنه تريسي.لقد كانوا سيقتلونه لأنه تسبب في العجز لحارس |
Onu kaçırdılar. İtiraf etmezsem onu öldüreceklerini söylediler. | Open Subtitles | لقد أختطفوه وهددوا إذا لم أعترف سيقتلونه |
Onlar Lefty'i öldürür, çünkü bana kefil oldu. | Open Subtitles | سيقتلونه لأنه رشحني. بسببي لأنه وقف بجانبي |
Bu adamlar onu öldürecekler. Benim tarafımda olmanı istiyorum. | Open Subtitles | هؤلاء الناس سيقتلونه ببساطة أحتاجك أن تكون بجانبي |
Kendisine zorla bir açıklama yaptırıp peşinden öldürecekler. | Open Subtitles | سيجبرونه على الإدلاء ببيان ومن ثم سيقتلونه |
Ona bir yazı okutacaklar, sonra da öldürecekler. | Open Subtitles | سيجبرونه على الإدلاء ببيان ومن ثم سيقتلونه |
Estonyalılar bilgisayarın onda olup olmadığını umursamıyor. Sırf varlığından haberdar olduğu için onu öldürecekler. | Open Subtitles | لا يُهم الإستونيّون أنّه لا يملكُ الحاسوب، سيقتلونه لأنّه علم بشأنه فحسب. |
Başkan olmasına fırsat vermeden onu öldürecekler. | Open Subtitles | سيقتلونه قبل أن يُسمح له أن يكون الرئيس |
Arthur için geliyorlar. Arthur'u öldürecekler. | Open Subtitles | إنهم سيأتون من أجل آرثر إنهم سيقتلونه |
Eğer kocam bir yargıcın önüne çıkarsa onu kesinlikle öldürürler. | Open Subtitles | لو وقف رجلي ... أمام القاضي سيقتلونه ... |
Toplantıya gidemezse, O'nu kesin öldürürler. | Open Subtitles | اذا لم يحضر هذا الاجتماع سيقتلونه |
Eğer dosyanın içinde hiçbir şey olmadığını öğrenirlerse, onu öldürürler. | Open Subtitles | ، إذا إكتشفوا أنـّه لا يوجد ! شيئ في الحقيبة سيقتلونه |
Eğer yakalanırsa, onu öldürürler. | Open Subtitles | إذا قبضو عليه متلبساً، سيقتلونه |
Abimin kumar borçları vardı. Yardım etmeseydim öldüreceklerdi. | Open Subtitles | أخي عليه ديون للقمار لو لم أساعده سيقتلونه |
Başka seçeneğim yoktu. Onu öldüreceklerdi. | Open Subtitles | لم يكن عندي خيار كانوا سيقتلونه |
İçerisinde eğer çantayı bu gece götürmezsem, onu öldüreceklerini yazan bir mektup aldım. | Open Subtitles | لقد أرسلوا لي خطاب يقول أنني إذا لم أُسلمهم الحقيبة الليلة سيقتلونه |
Simon ı kazara yendi, diğerleri onu öldürür. | Open Subtitles | . هو فاجأ سيمون، لكن الآخرين سيقتلونه |
Aralarında bir İngiliz casusunun olduğunu anladıkları zaman, onu öldüreceklerdir. | Open Subtitles | عندما يكتشفون أن هناك جاسوس بريطاني بينهم يراقبهم، سيقتلونه |