Sonra da bir psikopat tanıyıcısı olmanın beni bir psikopata dönüştürdüğünü gördüm. | TED | ومن ثم أدركت أنه بكوني راصد للسيكوباتيين قد حولني قليلا إلى سيكوباتي. |
İstatistiklere göre Her yüz kişiden biri bir psikopat. | TED | إليكم هذه الإحصائيات: واحد من كل مائة شخص عادي هو سيكوباتي. |
Çünkü onu üzerinde psikopat yazan bir kutuya koymak istiyordum. | TED | لأنني كنت أجاهد لأحشره في صندوق مكتوب عليه سيكوباتي |
İyi bir tavsiyede bulundu ama ardından psikopatın teki çıktı. | Open Subtitles | كان يقول أشياء جيدة وفجأة إنقلب ليكون سيكوباتي لعين |
- Bana kalırsa psikopatın teki. - Değil! | Open Subtitles | -إنه سيكوباتي على ما أعتقد |
psikopat katilden kastım bu insanlar, bu tür insanlar | TED | ما أعنيه بقاتل سيكوباتي هو أولئك الناس، هذه النوعية من الناس. |
Oğlumun psikopat bir katil olduğunu düşünüyorsun. | Open Subtitles | انت تعتقد ان ابني قاتل سيكوباتي لكي تعلم عن معنى سيكوباتي ابحث عنه في الويكي |
Ancak bu sayı CEO ve iş liderleri arasında yüzde 4'e çıkıyor. Onun için bu odada yaklaşık 30-40 psikopat olsa gerek. | TED | علما بأن هذا الرقم يرتفع لنسبة 4 بالمائة من المديرين التنفيذيين ورجال الأعمال. لذا أظن أنه توجد فرصة جيدة جدا أن يكون هناك 30 أو 40 سيكوباتي في هذه الغرفة. |
Garip, psikopat, şeytani bir mezhep. | Open Subtitles | سيكوباتي شيطانية ارامية تتقمص عابد |
Kızlarını psikopat bir katil ile yalnız başına mı bıraktılar? | Open Subtitles | وتركو ابنتهم خلفهم مع قاتل سيكوباتي ? |
İçeride gizlenmiş yarı psikopat biri var Jonathan ve onu bulup tutunmanı istiyorum. | Open Subtitles | هناك جانب سيكوباتي موجود برأسك يا (جوناثان) أريدك أن تعثر عليه وتتمسّك به |
dedi. "Senin psikopat olduğunu söylüyorlar." | TED | قلت "حسنا، إنهم يقولون بأنك سيكوباتي." |
Adamlarımız , bir psikopat tarafından avlanmayacaktı. | Open Subtitles | لم طاردت رجالنا من قبل سيكوباتي! |
Will Graham zeki bir psikopat mı? | Open Subtitles | هل ويل جراهام سيكوباتي ذكي ؟ |
Ben de "psikopat yapıyor" dedim. | TED | قلت "سيكوباتي." |