Hayatı paylaşacak birini arıyorum. Bu sen olmayacaksan başka bir şey olur. | Open Subtitles | أريد شيئاً في فمي , إن لم يكن أنت سيكون شيئاً آخر |
Burada benimle birlikte mahsur kalmak çok feci bir şey olur, değil mi? | Open Subtitles | لأن حبسكم هنا معي سيكون شيئاً مقرفاً و صحيح؟ |
Evet, bu kötü bir şey olur ayrıca onu bulmak için zamanımızın azaldığı anlamına da gelir. | Open Subtitles | نعم ، هذا سيكون شيئاً سيئاً جداً وهذا سيعني أيضاً أن الوقت نفذ منا للبحث عن ذالك |
Eğer senin için sorun olmasaydı tek bir şey olurdu ki benim durumumda öyle oluyor ama belli ki sende öyle değil. | Open Subtitles | سيكون شيئاً واحداً إذا كان يروق لك، والذي صادف أنّه وضعي أنا، ولكن من الواضح، إنّك لست كذلك. |
Yapsaydık muhteşem bir şey olurdu. | Open Subtitles | جراحة بضع الصدر , في غرفة الطوارئ و الذي هو كما تعلمين , سيكون شيئاً مذهلاً |
Evet. Buna benzer bir şey olur diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | نعم، ظننت أن السبب سيكون شيئاً كهذا |
Adını sen koy... Hep bir şey olur. | Open Subtitles | سميه ما شئتِ، أنه دومًا سيكون شيئاً. |
Yaşanacak her şey daha önce gördüğün bir şey olur. | Open Subtitles | كلّ شيء يحدث سيكون شيئاً رأيتيه من قبل. |
Yaşanacak her şey daha önce gördüğün bir şey olur. | Open Subtitles | كل شيء يحدث سيكون شيئاً رأيته من قبل |
En azından kızacağım bir şey olurdu. | Open Subtitles | . على الأقل سيكون شيئاً لأغضب بشأنه |
Geçsek çok ama çok korkunç bir şey olurdu. | Open Subtitles | ذلك سيكون شيئاً فضيعاً |