Bir çocuk daha yaparsak böyle zaman geçirmek imkânsız olur. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل أن نقضي وقتا معا كهذا اذا انجبنا طفلا آخر |
Benimkiler gibi operasyonlar olmadan bazı ülkeler için saygıdeğer bir savaş yürütmek imkânsız olurdu. | Open Subtitles | ، بدون عمليات مثل عملياتى سيكون من المستحيل لبلدان معينة أن تخوض حرب محترمة |
Yani ilçelerin tekrar sayımları tamamlamaları imkânsız. | Open Subtitles | مما يعني أنه سيكون من المستحيل للمقاطعات الانتهاء من إعادة الفرز في الوقت المناسب فستكون استراتيجيتنا من ملفين: |
Ama kendi vicdanımı rahatlatmazsam bunu yapmam imkansız olur. | Open Subtitles | إن هذا ببساطة سيكون من المستحيل أن أفعل هذا إذ أننى لا أخدم ضميرى الخاص |
Halka'ya ulaşmak imkansız. | Open Subtitles | محاولة الوصول إلى الحلقة العظيمة سيكون من المستحيل |
Demek istediğim şu ki, işimi doğru yapmışsam, ...silah ambargosunu uygulamak neredeyse imkansız hale gelir. | Open Subtitles | المغزى هو لو اننى اديت عملى مضبوطاً سيكون من المستحيل ان يُفرض حظر التسلح عملياً |
Kesin konumu bilmeden, bu felaketi önlemek imkânsız. | Open Subtitles | بدون معرفة الموقع الدقيق سيكون من المستحيل تجنب الكارثة |
Girilmesi neredeyse imkânsız ancak bir şey saklamak için müthiş bir yer. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل الدخول اليه ولكنه مكان رائع للاحتفاظ بالأشياء |
Uyandırması imkânsız bir hâl alıyordu. | Open Subtitles | عندها سيكون من المستحيل بشكل كبير إيقاظها |
Kelimenin anlamını düşünürsek buna cevap vermek imkânsız. | Open Subtitles | الآن، بحكم التعريف سيكون من المستحيل الإجابة عن ذلك |
Kesin olarak bildiğimiz tek şey düzeltmenin imkânsız olduğu. | Open Subtitles | فى الحقيقة، الشيء الوحيد الذي نعرفه الآن أنه سيكون من المستحيل إصلاح هذا |
Takip etmemek imkânsız. | Open Subtitles | ها أنتذا. حسناً، سيكون من المستحيل أنْ لا أقوم بذلك، |
Bu olay yerini incelemek imkânsız. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل العمل على المشهد |
Oraya kendi başına gidebilmen imkânsız olur. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل ان تصل هناك بمفردك |
Yaşadığın şeylerden sonra değişmemen imkânsız olurdu. | Open Subtitles | أنه سيكون من المستحيل بالنسبة لك ،ليس |
Aldığımız bütün o darbeler yüzünden kalkanı tekrar görünmezliğe döndürmek benim için imkansız olacak. | Open Subtitles | مع كل تلك الإصابات التي حدثت لنا ، سيكون من المستحيل بالنسبة لي تحويل الدرع إلى وضعية الإخفاء |
Katılıyorum. Cesedi bir haftada böyle mumyalamak imkansız olurdu. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل تحنيط جثّة هكذا في أقل من إسبوع |
Oraya tespit edilmeden gitmek imkansız olur. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل الوصول لهناك من غير أن نكتشف |
Yardım almadan bırakabilmesi imkansız gibi. | Open Subtitles | سيكون من المستحيل عليه التوقف دون مساعدة |
- Kolay olacağını söylemedim zaten. - Böyle bir şey imkansız. | Open Subtitles | لم أقل أن الأمر سيكون سهلاً سيكون من المستحيل |