Ona ihtiyacınız olduğunda orada olacak. Böyle olmalı. | Open Subtitles | سيكون موجوداً عندما تحتاجينه هذه هي الطريقة التي سيحدث بها الأمر |
Ona ihtiyacınız olduğunda orada olacak. Böyle olmalı. | Open Subtitles | سيكون موجوداً عندما تحتاجينه هذه هي الطريقة التي سيحدث بها الأمر |
Yine işi eline yüzüne bulaştıracak ve bulaştırdığında da kanun adamları orada olacak ve onu tekrar hapse tıkacağız. | Open Subtitles | القضاء سيكون موجوداً ويسحب مؤخرته للسجن ثانيةً |
- Eve döndüğümde burada olacak mı? | Open Subtitles | -هل سيكون موجوداً عندما أعود إلى المنزل ؟ |
Şu an burada olmayan ama dört ay sonra burada olacak birine kadeh kaldırmak istiyorum. | Open Subtitles | لكنّه سيكون موجوداً خلال أشهر قليلة |
Her zaman yanımda olacağını biliyordum çünkü her zaman param olacaktı. | Open Subtitles | علمت بأنه سيكون موجوداً طالما أن المال دائماً موجود |
"Açmaz" da orada olacak. | Open Subtitles | سيكون موجوداً أيضاً |
Sanırım Sean'da orada olacak. | Open Subtitles | أوه .. شون سيكون موجوداً هناك |
- Ne kadar zaman orada olacak? | Open Subtitles | -إلى متى سيكون موجوداً هناك ؟ |
Merak etme Sam. Yarın yine burada olacak. | Open Subtitles | لا تقلق يا (سام) سيكون موجوداً في الغد أيضاً |
Summer, söyle ona Ufak Rick burada olacak. | Open Subtitles | حسناً, أتعلمين ماذا يا (سمر)؟ (أخبريه أن (ريك الصغير سيكون موجوداً هنا! |
İlk başta kızdı tabii ki ama sonra ben ne yapmak istersem yanımda olacağını söyledi. | Open Subtitles | ...لقد انزعج في البداية، بالطبع ...لكنه بعدها قال لي مهما كان قراري... سيكون موجوداً داعماً لي... |