Eğer onunla evlenirsem, babam arkadaşının köyüne de sahip olacak. | Open Subtitles | لو تزوجت سيمتلك صديق والدي القرية أيضاً حسناً |
Kum tamamen aktığında, Pantheon'un tüm eski tanrılarının gücüne sahip olacak | Open Subtitles | عندما تنفذ الرمال ، سيمتلك الطاقة الكاملة للإلهة القدامى أجمعين |
İlk yapan, avantaja sahip olacak. | Open Subtitles | أياً كان من يحصله عليه أولاً سيمتلك الميزة |
C istediğini alırsa dokuz ülkenin istihbarat teşkilatlarının verilerine tam yetkili erişim sahibi olacak. | Open Subtitles | اذا حصل على مراده سيمتلك الوصول غير المحدود إلى تيارات الاستخبارات مجتمعة لتسعة بلدان |
Üç gün içinde, o kilisenin sahibi olacak. | Open Subtitles | وخلال ثلاثة أيام سيمتلك الكنيسة |
Hem Dalgıç A, hem de Dalgıç B giyilebilir bilgisayara sahip olacak ve yunus ıslığı, ıslık gibi duyacak, dalgıç da ıslığı, ıslık gibi duyacak suda, ama kemik yoluyla ses iletimi sayesinde aynı zamanda bir sözcük olarak algılayacak. | TED | إذاً، في هذه الحالة، سيمتلك الغواص أ والغواص ب كلاهما أنظمة حاسوبية وسيسمع الدلفين الصافرة كصافرة، أما الغواص فسيسمعها بدوره كصافرةٍ في المياه، لكن أيضاً ككلمةٍ عبر حاسوبه. |
"içinde sonsuz hayat fışkıran bir kaynağa sahip olacak. | Open Subtitles | سيمتلك بداخله نبع الحياة الأبدية |
İstediği herşeye sahip olacak, taht dışında tabi. | Open Subtitles | سيمتلك كل شيئ أراده،شريط العرش |
Herşeye sahip olacak! Büyük bir adam olacak! | Open Subtitles | سيمتلك كل شئ سيصبح أعظم رجل |
Bu şerefsiz neredeyse her şeye sahip olacak. | Open Subtitles | هذا اللقيط سيمتلك كل شيء |
Zod insan şekline sahip olacak, | Open Subtitles | سيمتلك (زود) شكلاً إنسانياً |