Şüpheci Thomas haberi yayacak. | Open Subtitles | الشاكّ في كل شيء سينشر الكلمة. ماذا يكتب كلمات؟ |
İlk ekip mikrobu en yakın bölgeye yayacak. | Open Subtitles | سينشر الفريقُ الأوّل العاملَ المرضيّ في المنطقة المباشرة. |
Ama eğer bunu yaparsak, çalınan bir takım dosyaları yayınlayacak. | Open Subtitles | ,لكن إنّ اتهمناه سينشر محتوياتٍ عدّه من الملفات المسروقة |
- Kaset yarın öğlen yayımlanacak. | Open Subtitles | سينشر الشريط غداً ظهراً |
Bu yaratık uyandıktan sonra laneti tüm dünya yok olana kadar yayılacak. | Open Subtitles | عندما هذا المخلوق متجدد لعنته سينشر حتى الأرض متحطّمة. |
Bir editör asistanıyla sıradan bir seks yapmak zorunda kaldım sırf kitabını kim yayımlayacak öğrenmek için ve sen böyle mi teşekkür ediyorsun? | Open Subtitles | .. أقمت علاقة مع مساعدة مُحرر الصحيفة ،لأعلم من سينشر كتابك وهذهِ الهديّة لِتُكافئني بِها؟ |
Kompozisyon yarışmasını kazandın ve söz verdiğim gibi yazın, yarın ki okul gazetesinde yayınlanacak. | Open Subtitles | لقد فزت بمسابقة المقالات ، وكما وعدت سينشر غداً فى جريدة المدرسة |
Kitabı yayınlanıyor ama ben bunu onunla paylaşamıyorum. | Open Subtitles | مع هذا الكتاب الذي سينشر ولا أستطيع مشاركتها به |
En sonunda zayıflığınız bütün dünya önünde açığa çıkacak. | Open Subtitles | أخيراً ضعفك سينشر أمام كل العالم ليراه, صحيح ؟ |
- Evet, kendi kendine çoğalana kadar enzimi vücuda virüs yayacak. | Open Subtitles | أجل، الأمر الذي سينشر الأنزيم حتى يبدأ بالنمو وحده. |
Bu otelden çıkan herkes hastalığı yayacak. | Open Subtitles | أى شخص يغادر هذا الفندق سينشر هذا المرض |
Patlatmak, sadece daha çok gaz yayacak. | Open Subtitles | التفجير سينشر المزيد من الغاز فقط |
Adamın pizza zinciri var ve Santana'nın eşcinsel olduğu açıklayan bir reklam yayınlayacak. | Open Subtitles | " ريجي " الشخص الذي يمتلك سلسلة البيتزا والذي سينشر اعلان والذي سيفضح سانتانا |
Isaac, sadece onun lafıyla bunu yayınlayacak mantıklı hiçbir medya yok. | Open Subtitles | لا يوجد يا (أيزاك) أيّ مصدر اعلاني سينشر الأمر اعتماداً على كلمته فقط |
Şirketim bu olayı yarın yayınlayacak. | Open Subtitles | في الغد مكتبنا سينشر شيئا |
- Ama yayımlanacak. | Open Subtitles | - ولكنه سينشر |
Bunun lafı yayılacak. Ünlü biri olacaksın. | Open Subtitles | ولا كلمة من هذا سينشر ستصبح مشهور |
Kendisi, daha yeni 5'ci peş peşe Ulusal Amigolar Şampiyonluğu kazanmış ve yakında "Ben Başarılıyım, Sen de Şişko" isimli anılarını yayımlayacak Ohio'da yetişmiş putları yıkan, Koç Sue Sylvester! | Open Subtitles | (رود رمنغتين) هي قد انتهت من فوزها الخامس على التوالي بعنوان التشجيع الوطني و المؤلفة للكتاب الذي سينشر قريبا |
Şaşırtıcı detayları tartışmalı bir biçimde açıklığa kavuşacak ve çok yakında yayınlanacak olan kitabın ismi "İnsan ve Cinsellik". | Open Subtitles | والتفاصيل المفاجئة التي سيتم الكشف عنها في الكتاب المثير للجدل الذي سينشر قريباً بعنوان: |
Kitabı... Kitabı yayınlanıyor. | Open Subtitles | لديها كتاب سينشر |
Hapishanede seni ziyaret ederkenki resmim her gazete çıkacak! | Open Subtitles | إسمي سينشر بكل صحيفه و مدونه حين أزورك بالسجن |