Sen bana bağımsızlığınızı tekrar kazanmanız için ne yapman gerektiğini sordun. | Open Subtitles | سَألتَني ماالمطلوب لتستطيعي أَن تستِعيدي إستقلالِيتكَ. |
Geçen gün hayatımın nasıl olduğunu sordun. | Open Subtitles | سَألتَني قبل أيام الذي حياتي حُبَّ. |
Bak, bana sordun, düşüncem bu. | Open Subtitles | النظرة، سَألتَني وتلك الذي أعتقد! |
- Değerli olduğumu hissettirirdi. - Geçen gün "Irina'nın kuzeninde bende olmayan ne var?" diye sormuştun. | Open Subtitles | سَألتَني قبل أيام الذي إبن عم إرينا عِنْدَهُ بأنّك ما عِنْدَكَ. |
Yakınımdaki birini çok pişman olacak şekilde incitip incitmediğimi sormuştunuz. | Open Subtitles | سَألتَني إذا آذيتُ شخص ما أبداً قريب منيّ بطريقة ما آسفُ جداً له. |
sordun diye. | Open Subtitles | لا أَشتكي، سَألتَني. |
Sen bana ilişkileri hakkında ne düşündüğümü sordun, ...ben de sana söyledim... | Open Subtitles | سَألتَني عن رأيي بعلاقتهما |
-Bana kutuyu sordun. | Open Subtitles | - سَألتَني للعلبةِ، |
Bunları daha önce de sormuştunuz. | Open Subtitles | سَألتَني كُلّ هذا قبل ذلك |