Frank, bunu ödeyeceksin, yapacak başka birşey yok. | Open Subtitles | فرانك، أنت سَتَدْفعُ لهذا، ذلك كُلّ هناك إليه. |
Ne istiyorsan onu yap, bedelini ödeyeceksin. | Open Subtitles | اعمَلُ الذي تُريدُة، سَتَدْفعُ الثمنَ. |
Küçük kardeşimi öldürdün ve şimdi bunu ödeyeceksin. | Open Subtitles | قَتلتَ أَخَّي الصَغيرَ... والآن أنت سَتَدْفعُ. |
Bu mutlu aile tablosunu mahvetmenin bedelini ödeyeceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ ثمن التَخريب هذه اللحظةِ العائليةِ الذهبيةِ! هوميروس! |
Kız kardeşime yaptığının bedelini ödeyeceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ لما أنت إلى أختِي. |
O havyar kavanozu için 300 dolar ödeyeceksin. | Open Subtitles | سَتَدْفعُ 300 دولار للكافيارِ؟ |
Bunu ödeyeceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ عن ذلك. |
Bunu ödeyeceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ عن ذلك. |
Sen. Yaptığını pahalıya ödeyeceksin! | Open Subtitles | أنت. أنت سَتَدْفعُ كثيراً للذي عَملتَة! |
Nasıl ödeyeceksin? | Open Subtitles | كيف سَتَدْفعُ ثمنه؟ |
İçkileri ödeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ ثمن الشرابَ |
Bana yaptığın şeyin hesabını ödeyeceksin. | Open Subtitles | سَتَدْفعُ عن فعلته بي |
Bunu sen mi ödeyeceksin? | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ ثمنه؟ |
Parasını ödeyeceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ كل هذا. |
Bunu ödeyeceksin. | Open Subtitles | سَتَدْفعُ ثمن هذا |
Bunun bedelini ödeyeceksin! | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ عن ذلك! |
İnatçılığının bedelini ödeyeceksin! | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ لعنادِكَ! |
Bunu ödeyeceksin! | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ عن هذا! |
- Sen mi ödeyeceksin? | Open Subtitles | - هَلْ أنت سَتَدْفعُ ثمنه؟ |
Bunu ödeyeceksin. | Open Subtitles | أنت سَتَدْفعُ! |