Benden alınan hayatımı benden çalınan ailemi geri almak ve bunları benden alan adamın öldüğünü görmek için geldim. | Open Subtitles | أنا هنا لأطالب بالحياة التي سُلبت منّي، العائلة التي سٌرقت منّي، وأشاهد الرجل الذي سلبني ذلك يموت |
Senin aldığın can için değil, senden alınan can için. | Open Subtitles | ولكن بسبب الحياة التي قد سُلبت منك. |
Hissiz bürokratlar tarafından Iowa çiftçilerinin elinden alınan topraklar.. | Open Subtitles | مزارع (آيوا) الذي سُلبت منه أرضه من قبل البيروقراطيين الظالمين |
Ailesi ondan alınmış, krallığı harabeye dönmüş ve ordusu korkunç Ay Kralı tarafından yok edilmişti. | Open Subtitles | سُلبت منه عائلته، مملكته في حالة خراب جيشه دُمّر من قبل ملك القمر الرّهيب |
Paris'ten gelen nakliyat, efendim. Değerli mallar alınmış. | Open Subtitles | شحنة من "باريس" يا سيدي سُلبت منها كل البضائع الثمينة |
Çocukluğu elinden alındı. | Open Subtitles | سُلبت منها طفولتها |
Annesinin kucağından alınan bir çocuğu. | Open Subtitles | طفلة سُلبت مِن أُمها |
Daha çok erkek kardeş ve kız kardeş sahibi olmayı her şeyden çok istedim fakat Esther ve Dahlia yüzünden bu dilek benden alındı. | Open Subtitles | أردت مزيدًا من الأخوة وأخت أكثر من أيّ شيء لكن بين (إيستر) و(داليا)، سُلبت منّي تلك الأمنية. |
Nik'in yaptıkları yüzünden yeniden vücudumun doğası can almak üzerine can verme şansım elimden alındı. | Open Subtitles | الآن بسبب نكاية (نيك) عدت مجددًا كيانًا يسلب الحياة سُلبت من الفرصة لوهب الحياة. |