Matuschek Mağazası'nda, hala bir ayakçıdan başka bir şey değilim. | Open Subtitles | إننى لا زلت لا شئ سوى صبى مأموريات فى الشركة |
Son bir kaç ay güzel gökyüzünden başka bir şey görmedik. | Open Subtitles | آخر شهرين ، لم يكن هناك اى شئ سوى سماء صافيه |
Ve tüm her şey, yalandan başka bir şey değilmiş. | Open Subtitles | وكل هذا الوقت لم يكن يفعل أيه شئ سوى الكذب |
Başbelasından başka birşey değiller ve keşfedilmelerine de gerek yoktu. | Open Subtitles | إنها لا تضيف شيئاً لأى شئ سوى الإزعاج و لم يكن هناك داع لإختراعها |
Mesela sana senin kişiliğin olduğunu düşündüğün şeylerin... bir dizi Vanity Fair makalesinden başka birşey olmadığını söyleyebilirim. | Open Subtitles | مثلا أستطيع اخبارك أن رأيك بنفسك لا شئ سوى كتلة من الغرور |
Kendin dışında, başka şey düşünmen imkansız. | Open Subtitles | أنت غير قادر على التفكير فى أي شئ سوى نفسك |
24 saattir bir sosisli sandviç dışında hiçbir şey yemedim. | Open Subtitles | أنا لم أكل شئ سوى نقانق مغلية في 24 ساعة الأخيرة |
Kontrolden çıkmış zengin çocuklar çiftliğinden başka bir şey değil. | Open Subtitles | ..لا شئ سوى حمل قلم لأجل الأطفال الأثرياء فاقدي السيطرة |
Özellikle de bütün gün oturmaktan başka bir şey yapmıyorsam. | Open Subtitles | خاصة أني لا أفعل شئ سوى الجلوس في المطبخ على كرسي طوال اليوم |
Gaz ve karbondan başka bir şey yok. Vaktini boşa harcıyorsun. | Open Subtitles | هو انه لا يوجد شئ سوى الغازات والكربون, صدقينى انت تضيعى وقتك |
Özgür olduğunda bu ülkeye gelmekten başka bir şey düşünmesin | Open Subtitles | قل له أن لا يفكر فى شئ سوى القدوم إلى هذه البلاد الجميله عندما تتحرر |
Ve o zamandan itibaren, anlaşmanın üstüme düşen tarafına uymaktan başka bir şey yapmadım. | Open Subtitles | .. ومن ذلك الوقت فصاعداً لم أفعل أيّ شئ سوى جزئي من الصفقة |
Banyoda aspirin ve grip ilaçlarından başka bir şey yok. | Open Subtitles | لا شئ سوى الأسبيرين و أدوية البرد بالحمام |
Bize yalan söylediler, malımızı çaldılar, beladan başka bir şey değiller. | Open Subtitles | . كذبوا علينا , سرقوا منا ، هم لا شئ سوى المشاكل |
Üç gün sonra geri döndüğümde kemikleri ve artıklarından başka bir şey kalmamıştı. | Open Subtitles | بعد ثلاثه أيام لم يترك أي شئ سوى عظام ووحل حيوان البوسوم |
Şehirdeki tek Suriye restoranının müşterisi olmazsak her yerde pizzadan başka bir şey olmayacak. | Open Subtitles | إذا لم نرعى المطعم السوري الوحيد في البلدة لن يتبقى شئ سوى محلات البيتزا وكما تعرف.. |
Düşünsenize, yüz milyonlarca seçmen var ve yüz milyonlarca oy kullanılıyor. Oyların hepsinin doğru sayılması bekleniliyor. Bütün o hoş olmayan manşetlerin atılmasına sebebiyet veren olabilecek aksilikleri düşünün. Ve elinizden, seçimlerin daha iyi bir hale getirilememesine üzülmekten başka birşey gelmez. | TED | إذاً تخيلوا مئات الملايين من الناخبين يدلون بمئات الملايين من الأصوات، ويتم حسبها جميعاً بصورة صحيحة ويحتمل أن تمضي كل الأشياء بصورة خاطئة مسببة عنواين رئيسية سيئة للصحف. ولا تستطيع فعل شئ سوى أن تشعر بالملل من ... فكرة تحسين الأداء الإنتخابي. |
Evrenin yaratıcısı, onsuz bokböceğinden başka birşey olamazdık. | Open Subtitles | يا صانع الكون كله! الذي بدونه كنا سنصبح لا شئ سوى خنافس جعرانية على ... |
Sen ihtiyar bir korkaktan başka birşey değilsin. | Open Subtitles | أنت لا شئ سوى جبان كبير |
Çok, çok seneler boyunca yemek yemek, uyumak ve bir yerleri patlatmaktan başka şey yapmadım. | Open Subtitles | خلال سنوات عديدة لم افعل شئ سوى الأكل ، والنوم ، وتفجير الأشياء |
Bu hiç kadından başka şey hakkında konuşmaz mı? | Open Subtitles | الا يتكلم عنى اى شئ سوى النساء؟ |
Şu andan sezon sonun kadar, basketbol dışında hiçbir şey düşünmenizi istemiyorum. | Open Subtitles | من الآن وصاعداً حتى نهاية الموسم، لا أريد أن تفكروا بأي شئ سوى كرة السلّة. |