Hayır, başka bir şey yok. Sadece çıkarken kapıyı kilitlediğinden emin ol. | Open Subtitles | لا, هذا كل شئ, فقط اغلقى الباب خلفك عند انصرافك. |
Demek hiçbir şey anımsamıyorsun, Sadece yaptığını düşündüğün şeyi anlamağa çalışıyorsun. | Open Subtitles | اذن انت لا تتذكرين اى شئ فقط انت ببساطة تتصورين ما كنت ترغبين فى عمله ؟ |
Nafaka istemiyorum. Sadece boşanmak istiyorum. | Open Subtitles | انا لا آريد أى نفقة لقد حصلت انت على كل شئ فقط أريد انا اذهب |
Buraya geldiğimden beri terslik etmekten başka bir şey yapmıyorsun. | Open Subtitles | منذ أن جئت إلى هنا لم تعطني شئ فقط التفاهات |
Eşkıyanın biri evime girdi diye ben niye bir şey peşinde olacakmışım? | Open Subtitles | لماذا أنا اخطط لفعل شئ فقط بسبب لص قرر اقتحام ملكية احدهم؟ |
Ve Rachel, senin için önemli değildi. Sadece 32 nolu koltuğun altında bir paketti. | Open Subtitles | وارشيل لم تفعل لها شئ فقط طرد تحت المقعد32 |
- Bir şeye ihtiyacın olursa, Sadece bağır. - Tamam. | Open Subtitles | ــ أذا أردتِ أي شئ, فقط أصرخِ ــ لا بأس |
Ama Sadece gördüğün şey oldu, tamam mı? Tek bir öpücük. | Open Subtitles | لكن ذلك الذي رأيت هو كل شئ فقط قبلة واحدة |
Neden? Bunun hakkında konuşmak Sadece bizi üzer. Hadi Sadece bir şeyler yapalım. | Open Subtitles | . الحديث عن هذا يجعلنا كالمشردين . دعينا نفعل شئ فقط |
Büyük bir resepsiyon masası ya da onun gibi birşey yok, Sadece saç kesimi yerleri tam şurada. | Open Subtitles | بدون مكتب إستقبال كبير أو أي شئ فقط مركز قص الشعر هنا |
Sadece benden önceki sahibini merak ediyorum. | Open Subtitles | هذها كل شئ فقط اتسائل ام نعم المرأة التى تعاملت معها |
Ben... Sadece seni gördüğüme sevindim. | Open Subtitles | لا شئ , فقط سعيدٌ لرؤيتكِ هذا كل ما في الأمر |
Sadece biraz daha fazla yaşamak için her konuda bilinçlenmek yapabileceğimiz en kötü şey aslında. | Open Subtitles | أن تكون واعً بكل شئ فقط للعيش لفترة أطول قليلاً هو أسوأ ما يمكن أن نفعله |
Lütfen Sadece bana bi şans ver | Open Subtitles | أي شئ, فقط أرجوك, فقط إمنحيني فرصه أخبريني ماذا أفعل |
Sadece üzerinde çalıştığım bir şey. Bir fikir. | Open Subtitles | انه لا شئ , فقط شئ ما اعمل عليه , فقط فكرة |
Sadece bir arkadaşım için bir şeyi kontrol ediyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أقوم بالتحقق من شئ فقط من أجل صديق |
Haklıydık. Gemimiz yıkıntı oldu diye de bir şey değişmedi. | Open Subtitles | لقد كنا على حق ، ولم يتغير أي شئ فقط لأننا كنا غَرقى |
Onun için bir şey yapmamızı istemez. | Open Subtitles | لا، هي لا تريد أن نعمل أيّ شئ فقط بسببها. |
Aklıma bir şey geldi, yanılıyorsam söyleyin. | Open Subtitles | انا كنت افكر فى شئ فقط, نبهنى ان كنت مخطئة |
Eski ustamın basit bir vahşiden başka bir şey olmayan birine dönüştüğüne inanamıyorum ? | Open Subtitles | انا لا استطيع ان اصدق ان معلمي السابق قد اصبح لا شئ فقط شخص بسيط |