Bildiğim tek şey Almanlar Uyuyan Adam'ı kışkırtarak yanlış yaptılar. | Open Subtitles | شئ وحيد اعرفه... الالمان كانوا مخطئين عندما اثاروا الرجل النائم. |
Bir parazitle baş etmek için yapılacak tek şey vardır. | Open Subtitles | هناك شئ وحيد عليك فعله بأيّ طفيلي |
- Yapılacak tek şey, geri çekilmek. | Open Subtitles | ماذا , كونى ؟ -هنالك شئ وحيد لنفعله |
Pekâlâ. Bugün söylemek istediğim sadece bir şey var çocuklar. | Open Subtitles | حسناً ,يوجد شئ وحيد أريد أن أحدثكم عنه اليوم |
Hepsini değil ama -- size anlatmak istediğim bir şey var. | TED | لا يمكنني أن أخبركم بها كلها -- هنالك شئ وحيد أود إخباركم به. |
Hala bir tek şey için yaşıyorum;.. | Open Subtitles | :ما زلت حياً من أجل شئ وحيد |
Bunları Tanrı ile bağdaştırabilecek tek bir şey var ama kendiyle bağdaşmıyor insanın." | Open Subtitles | "إنه شئ وحيد يوفق بين هذه الأشياء وبين الرب" "لكنه شئ آخر أن تعدل بينها وبين نفسك" |
Yapılacaklar listesinde hâlâ bir şey vardı. | Open Subtitles | مازال لديه شئ وحيد في جعبته لفعله |
Ama bulamadığım bir şey var. | Open Subtitles | ... ولكن ثمة شئ وحيد , لم أستطع إستكشافة |
Ama bir şey eksik. | Open Subtitles | و لكن هناك شئ وحيد مفقود |
Sıradan bir şey yapmaya ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريد شئ وحيد طبيعي |