Kız arkadaşımı Bermondsey'e götürdüğümü hatırlıyorum böylece başka biriyle âlemlere akabiliyordu. | Open Subtitles | لكن تعرف ماذا أنا أذكر بأنني كنت آخذ صديقتي إلى برونسواي كي تستطيع الذهاب إلى حفلة مع شاب آخر |
O gün kızınızın başka biriyle buluşacağını söyledi. | Open Subtitles | يقول بأن ابنتك كانت على وشك مقابلة شاب آخر |
Son zamanlarda çok rahatsız oluyor çünkü bütün vaktimi başka biriyle geçiriyorum. | Open Subtitles | ... كان متضايقاً مني مؤخراً لأنني أقضي كل وقتي مع شاب آخر |
Hep kendini suçladı ve başka bir genç ortağı tehlikeye atmayacağına dair yemin etti. | Open Subtitles | لقد لام نفسه على ما حدث وأقسم بأن لن يعرض للخطر أي شريك شاب آخر |
Eve gelip karısını yatakta başka bir adamla yakalıyor. | Open Subtitles | أتيت إلى المنزل ووجدت زوجته في غرفة النوم مع شاب آخر |
Yarın başka bir çocukla tanışırsın | Open Subtitles | ستقابلين شاب آخر غداً |
Seni başka biriyle görmek benim için kolay değildi. | Open Subtitles | لم يكن سهل علي لأراك مع شاب آخر |
Şimdiden başka biriyle rekabet etmek istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أتنافس مع شاب آخر من الآن |
- başka biriyle birlikte. | Open Subtitles | -إنها مع شاب آخر |
Siz ya da aklından fesatlık geçiren herhangi bir genç. | Open Subtitles | أو أنه سينال هذا أي شاب آخر يخطط شيئاً في رأسه |
David Ferrie yanında başka bir genç adamla evinize gelmiş. | Open Subtitles | أن ديفيد فيري جاء إلى المنزل مع شاب آخر |
Tek istediğim senin bir adamla evlenirken ne hissedebileceğini anlaman. | Open Subtitles | حسنا, أريدك فقط أن ترى كيف يكون شعور الوقوف في الممشى مقابل شاب آخر. |
Teklifimi reddedip başka bir adamla yurtdışına çalışmaya giden sendin! | Open Subtitles | ! أنت من رفضت عرض زواجي وذهبت لتدرسي مع شاب آخر |
Kız arkadaşım Maryjo Klumsky balodan başka bir çocukla ayrılmıştı. | Open Subtitles | رفيقتي، (ماريجو كلومسكي)، تركت رقصة التخرج مع شاب آخر. |
Josef Beachy adında bir çocukla beraber gitmişti. | Open Subtitles | (غادر مع شاب آخر(يوسف بيشي |