Bertrand harika biri ama benim de değişmez görüşlerim var. | Open Subtitles | "برتراند" شاب رائع, لكن، لديّ أفكاري الخاصّة. |
harika biri. Bir aile babası. | Open Subtitles | إنه شاب رائع فى الحقيقة هو رب منزل |
harika bir adam, siz de ilişkinin yürümesini çok istiyorsunuz ama bu ilişkide bir gelecek göremiyorum. | Open Subtitles | اسمعا، إنه شاب رائع بحق وأعلم أنكما ترغبان في أن تنجح علاقتنا لكنني لا أظن أن علاقتنا جدية |
Herhalde sen olmadığın için Eminim genç askerlerini Çok iyi eğitiyorsundur hepimiz senin nasıl harika bir adam olduğunu, kalbinin nasıl sevgiyle dolu--" | Open Subtitles | لابد انك تعلم جنودك الصغار متعة الرياضه جميعنا نعرف كم انت شاب رائع و ان قلبك مُحب للجميع |
O mükemmel derecede iyi biri ve böyle iyi birini bulduğunuz zaman, şüphelerini bir kenara bırakmalısın ve bu ilişki için çalışmalısın. | Open Subtitles | إنه شاب رائع حقاً ، و عندما تجدين شاباً جيداً عليك أن تضعي هذه الشكوك جانباًلتجعليهذاينجح. |
Sen iyi birisin, dostum. | Open Subtitles | انت شاب رائع يا رجل |
Rafael harika bir seçim. Zeki olan, harika çocuk. Yanlış yapmaz. | Open Subtitles | إختيار جيد , ذلك المسمى رافييل الذكي الوسيم , شاب رائع لا يخطئ |
Sen iyi bir çocuksun ve gönderdiğin bütün o mektuplar-- anladığım kadarıyla, her neyse-- | Open Subtitles | أنت شاب رائع وكل تلك الرسائل التي ارسلتها... والأشياء التي فهمتها بأي حال.. |
Ve şimdi büyük bir film yıldızısın, dergilerde ne kadar harika biri olduğunu okuyorum, ve sen pisliksin. | Open Subtitles | والآن وأنت نجم سينمائى كبير هكذا ...فقد قرأت ...فى المجلات عن كونك شاب رائع بينما أنت كالثعبان |
Ross, kesinlikle harika biri. Biliyor musunuz, her zaman genç bir adamın babasının yansıması olduğunu ve ileride ona dönüşeceğini düşünmüşümdür. | Open Subtitles | (روس) شاب رائع, أعتقد دائماً أن الابن هو نسخة عن والده |
- O harika biri ama baban gibi. | Open Subtitles | -انه شاب رائع, لكنه مثل والدكِ |
harika biri olduğun için. | Open Subtitles | يعود ذلك لكونك شاب رائع |
Bak, Sally senin harika biri olduğunu düşünüyor ve seni seviyor ama artık sana âşık değil. | Open Subtitles | اسمع... إن (سالي)... إنها تعتقد أنك شاب رائع وهي تحبّك. |
O harika biri. | Open Subtitles | -إنه شاب رائع أعلم |
Çok harika bir adam. | Open Subtitles | مايك المسكين , ياله من شاب رائع |
Daniel gerçekten harika bir adam sizi de çok seviyor. | Open Subtitles | ,اذن (دانيال) يبدو حقا شاب رائع .و هو يحبك كثيرا |
Ama harika bir adam, sağlam biri. | Open Subtitles | لكنه شاب رائع و شخص قوى |
Arkadaş değiliz aslında. İyi biri, o kadar. | Open Subtitles | نحن لسنا اصدقاء, إنه شاب رائع جداً. |
- Evet, iyi birisin. | Open Subtitles | -نعم انت شاب رائع |
Ne kadar da şanslısınız... arazi sahibi bu harika çocuk için! | Open Subtitles | كم أنتم محظوظين لحصولكم على هكذا شاب رائع. |
Oh, Sean, bak, um, sen iyi bir çocuksun, ama ben... | Open Subtitles | سين ... انظر انت شاب رائع .. |
Ben-ben de onu seviyorum. Dediğim gibi, Çok iyi bir çocuk. | Open Subtitles | إنني أحبه أيضاً كما قلت، إنه شاب رائع |