Kurbanınızın bir cinayete tanık olduğunu düşünüyoruz. | Open Subtitles | نعتقد أن ضحيتك قد تكون شاهدة عيان في حادثة قتل |
Ev arkadaşı da bir cinayete tanık olduğunu söyledi. | Open Subtitles | شريكة غرفتها شاهدة عيان على حادثة قتل أيضاً |
Hak etti. tanık olamaz. | Open Subtitles | لقد اكتسبَته لا يمكنها أن تكون شاهدة عيان |
Bir Görgü tanığı bulundu, fakat ifadesi tatmin edici değildi. | Open Subtitles | وجدت شاهدة عيان, ولكن شهادتها لم تكن موثوقة. |
Bir Görgü tanığı, onun ve bu adamın resmini çizdirdi. | Open Subtitles | تعرفت عليه شاهدة عيان وعلى هذا الرجل هل يبدوا مالوفاَ ؟ |
Çünkü hâlâ görgü tanığım var. | Open Subtitles | لأنّني لازال لديّ شاهدة عيان. |
Ben bu olayın bir parçası değildim ama olup bitene şahit oldum. | Open Subtitles | لم أكن على معرفة تامة بتلك المعلومات لكنني كنت شاهدة عيان على ما كان يحدث |
Başkanın güvenlik danışmanının katili olduğu bir cinayetin tanığını kaçırdığını düşündüren bir beyin yıkama operasyonu geçirdim. | Open Subtitles | تم إجراء غسيل دماغ لي كي أعتقد أن مُستشارة الرئيس للأمن الوطني قامت بإختطاف شاهدة عيان على جريمة قتل قامت هي بإرتكابها |
Kazanın görgü şahidi onu, yanıp kül olurken görmüş. | Open Subtitles | لقد كانت شاهدة عيان على الحادث وشاهدته وهو يحترق |
Bir tanık varışa yirmi dakika kala onları görmüş. | Open Subtitles | رأتهم شاهدة عيان يخرجون قبل 20 دقيقة من الوصول. |
Bu durum onu hem tanık hem de muhtemel bir şüpheli yapacaktır. | Open Subtitles | هذا يجعلها شاهدة عيان .ومن المحتمل جداً مشتبة بها |
Herkesin içinde sana bağırdı, 5 dakika sonra bir tanık yan odadan çığlıklar duyduğunu söyledi. | Open Subtitles | لقد أهانتك في العلن وبعد ذلك بـ5 دقائق أبلغت شاهدة عيان عن سماعها تصرخ |
Burada olanlara tanık oldunuz mu? | Open Subtitles | انتى شاهدة عيان ماذا حدث هنا ؟ |
Çünkü ufak şakama kendi gözleriyle tanık olacak. | Open Subtitles | ستكون شاهدة عيان مسرحيتي الهزلية |
Bu kadın Ellen May'in her şeye tanık olduğunu mu düşünüyor? | Open Subtitles | وتعتقد المرأة أنها شاهدة عيان ؟ |
- tanık yok. - Teşekkür ederim. | Open Subtitles | ـ لا توجد أى شاهدة عيان ـ شكراً لكِ |
Görgü tanığı cinayeti cep telefonuyla kaydetmeyi başarmış. | Open Subtitles | شاهدة عيان استطاعت أن تسجّله على هاتفها الخلوي |
Patlamalar yaşandığında yarışı tamamlamak üzere olan bir Görgü tanığı. | Open Subtitles | شاهدة عيان كانت تنهي السباق حينما حدث الأنفجار |
- Pozitif eşleşen DNA kayıtları ve bir Görgü tanığı vardı. | Open Subtitles | الإدعاء لديه نتائج إيجابية لفحص الحمض النووي و هناك شاهدة عيان على الجريمة |
Sara. Görgü tanığı doktor 911 i aradı. | Open Subtitles | الصرع,الطبيبة شاهدة عيان تطلب الطوارئ |
Lawrence Brooks'u taciz ettiğini söyleyen bir görgü tanığım var, Emory | Open Subtitles | {\pos(192,200)} إذاً يا (إيمري)، لديّ شاهدة عيان تقول أنّك كنت تطارد (لورنس بروكس). |
Fakat önemli bir şahit olduğun gerçeği devam ediyor. | Open Subtitles | ولكن الحقيقة تبقى أنك شاهدة عيان مهمة |
Kalinda görgü tanığını saf dışı bıraksın. | Open Subtitles | (وخذى( كاليندا لتقويض شاهدة عيان |