NasıI? görgü tanığı Elliot Stanton ile Ben Hatfield'in tartışığını söylüyor. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى إليوت ستانتون مستمرة في ذلك مع بن هاتفيلد. |
O iki cinayetin görgü tanığı ve ne gördüğünü bilmek istiyorum. | Open Subtitles | وهو شاهد عيان لجريمة قتل مزدوجة وأريد أن أعرف ما رآه. |
Bir görgü tanığı, adamın öldürülmeden önce canı için yalvardığını belirtti. | Open Subtitles | شاهد عيان يزعم أنّ شخص ما توسّل لينقذه. قبل أن يُقتل. |
Ölümünden sonraki yüzyıllarda Anna'nın Aleksiad'ı tekrar tekrar basıldı ve hala Aleksios'un saltanatına şahitlik eden paha biçilemez bir tanık. | TED | في القرون بعد وفاتها، تم نسخ اليكسياد آنا مرات ومرات، وظل لا يقدر بثمن رواية شاهد عيان من عهد اليكسيوس اليوم. |
Olay yerinde seni hatırlayan bir görgü tanığımız da var. | Open Subtitles | نحنُ لدينا أيضاً شاهد عيان أمكنه رؤيتكِ في مسرح الجريمه |
Bu polisler bir şahit gerektiğini yoksa Corvis'in bundan sıyrılacağını söylediler. | Open Subtitles | هؤلاء الشرطة قالوا إنهم بحاجة إلى شاهد عيان وإلا كورفس سينجو. |
Bir görgü tanığı seni barınağın önünde bir tomar parayla görmüş. | Open Subtitles | رآك شاهد عيان خارج الملجأ و أنت تظهر مجموعة من النقود |
Bir polis komiserinin, ve adamlarının yaptığını söyleyen bir görgü tanığı var. | Open Subtitles | شاهد عيان رأى كابتن شرطة أمن وبعض رجاله يحطمون المكان |
En az 50 görgü tanığı vardı. | Open Subtitles | لابد أنه كان هناك ما يقرب من 50 شاهد عيان |
görgü tanığı olmadan kimse Nash karşısında bir şey yapamaz. | Open Subtitles | لن يدعمنا احد ضد ناش دون شاهد عيان تحدثت مع نيمزيكي هذا الصباح |
Yeni bir görgü tanığı Chavez Ravine! den bildiriyor. | Open Subtitles | شاهد عيان جديد يقول من موقع المراقبة في شافيز رافين |
O görgü tanığının dışarıda bir yerlerde olduğunu biliyoruz. Adli tıbbın sunduğu delil, yarım bırakılmış o kesik, bir görgü tanığı olduğunu kanıtlıyor Birileri bir şeyler görmüş. | Open Subtitles | نعلم أنّه أو أنّها موجودة، الدليل الشرعيّ البتر الذي قوطع يدلّ على وجود شاهد عيان |
Bakın, sadece bir tek tanık olayı gördüğünü iddia etti. | Open Subtitles | انظر، لقد كان هناك شاهد عيان واحد للجريمة. |
Çok güvenilir bir tanık gece yarısı sularında 72. Cadde'ye doğru koşarken görmüş sizi. | Open Subtitles | لقد رآك شاهد عيان موثوق به للغاية تركض نحو الشارع الـ 72 بمنتصف الليل تقريباً. |
Sen sadece bir tanıksın, çok da iyi bir tanık değilsin. | Open Subtitles | أنت فقط شاهد عيان هنا و لست بشاهد جيد جدا |
İki tane görgü tanığımız var. Bazı fiziksel kanıtlarımız | Open Subtitles | عندنا شاهد عيان اثنين وبعض الادلة الطبيعية |
Her şeyden önce, itiraf var, parmak izi var, görgü tanığımız var. | Open Subtitles | بادي الأمر، لدينا اعتراف ولدينا بصمات، وحساب شاهد عيان |
Parmak izleri bulduk, aynı ebatta kabloyu kamyonetinin arkasında bulduk, seni yalancı çıkaran bir görgü tanığımız var. | Open Subtitles | لدينا بصمات وجدنا نفس قياس الأسلاك في خلفية شاحنتك ولدينا شاهد عيان يُكذبك |
Uzaylıların birilerini kaçırmasına şahit olduğunu iddia ediyor. | Open Subtitles | إدّعاء هو كان شاهد عيان إلى هذا الإختطاف الأجنبي. |
Kat 7 ve 8'de, 7. ve 8. katta bir patlama olduğunu söyleyen bir görgü tanığım var. | Open Subtitles | لدى شاهد عيان الذى قال أنه كان هناك أنفجار فى الدور السابع و الثامن .. السابع والثامن |
Bir mağdur ya da görgü şahidi olası faili teşhis ederken kolluk kuvvetlerinin sağladığı görüntülerden yararlanıyor. | TED | ضحيه أو شاهد عيان يحدد جاني مشتبه به من خلال إنفاذ القانون باستخدام الصور. |
Eşkali, kırmızı kapüşonlu "sweatshirt" giyen şüpheliyi sekizinci kattaki yangın alarmını çalıştırırken gören bir görgü tanığının ifadesine dayanarak belirledik. | Open Subtitles | الرسم التقريبي بناء لأقوال شاهد عيان رأى المشتبه به يلبس ملابس رياضية حمراء ويطلق جهاز إنذار الحريق في الطابق الثامن. |
Sadece görgü tanığının ifadesine dayanılarak suçlu bulundu. Yıllarca yapılan araştırmalara göre, görgü tanıklarının ifadeleri sanıldığı kadar güvenilir değil. | TED | فقد تمت إدانته استناداً إلى شهادة شاهد عيان فحسب، وأظهرت عقود من البحث أن شهادة شاهد العيان غير واقعية كما كنا نعتقد سابقاً. |
Onun vurulmadan önce ellerini havaya kaldırdığını söyleyen Tanıklar var. | Open Subtitles | عندما جاء من الركن لدينا شاهد عيان يزعم رؤيته المشتبه رافع يديه |
Küçük hanım görgü tanığıdır. | Open Subtitles | الأنسة , شاهد عيان |