İlk bir buçuk yılda 14 kere polisin, genç adamları yakaladıktan sonra yumruklamasını, tekmelemesini, boğazlamasını veya dövmesini izledim. | TED | 40 مرة في هذه السنة والنصف الأولى، رأيت الشرطة تلكم وتخنق وتركل وتدوس وتضرب شبابًا بعد أن قاموا بالإمساك بهم. |
Artık çok genç sayılmayız ama birlikte iyiyiz. | Open Subtitles | نحن لسنا شبابًا ، لكن لازلنا نتدبر أمورنا |
Gerçek şu ki daha genç bir kadınla asla yarışamazsın. | Open Subtitles | الحقيقة أنكِ لا تستطيعين المنافسة مع امرأة أكثر شبابًا |
- Parti seti. Şu hallerine bak. Hepsi de genç olmayı diliyor. | Open Subtitles | معدات حفلة انظر لهم مسنين يتمنون لو زالوا شبابًا ها هي فتاة الميلاد أود مضاجعتها ارمي أحدهم |
Bizim daha genç birisi için bir şeyden vazgeçtiğimizde, ya da yaşlanmayı önleyici ürünlere bel bağladığımızda, veya vücudumuz sırf değiştiği için artık bizi ele verdiğini hissettiğimizde aslında inkar ediyoruz. | TED | إنه الإنكار عندما نحاول أن نبدو أكثر شبابًا. أو عندما نصدق منتجات مقاومة الشيخوخة. أو عندما نشعر وكأنّ أجسادنا تخذلنا. ببساطة لأنها في طور التغيّر. |
Milyonlarca insanın verilerini toplama zahmetine girmediğimizden, dünyanın diğer yarısı bu listede yok bile. Çünkü onlar artık genç değiller. | TED | نصف دول العالم لم يتم ذكرها في تلك القائمة لأننا لا نزعج أنفسنا بجمع البيانات على الملايين من الناس لأنهم لم يعودوا شبابًا. |
Evet ama sonsuza kadar genç kalmakla ilgili bir şey yazmıyor. | Open Subtitles | أجل، ولكنهم لا يظلون شبابًا إلى الأبد. |
genç adamları anıya dönüştürüyoruz. | Open Subtitles | إنّنا نحوّل شبابًا إلى ذكريات. |
Bizleri genç tutan da bu. | Open Subtitles | هذا يجعلنا شبابًا. |
genç erkeklerdik. | Open Subtitles | كنا شبابًا يافعين |
genç kalıyorlar. | Open Subtitles | لقد ظلوا شبابًا |
genç, zayıf... Jimmy nerede? | Open Subtitles | ...شبابًا و رشاقة أين (جيمي) ؟ |