Onlar, küçük bir yarıktan geliyorlardı. Bunlarsa kendilerini tüm dünyaya yayıyorlar. | Open Subtitles | فهم قد جاءوا عبر شق صغير أما هؤلاء فينقلون أنفسهم في شتى أنحاء الكوكب |
Ama şarkıyı duydugumda ve tüm dünyadan insanların sesleriyle | Open Subtitles | ولكن بعد سماع تلك الأغنية وأصوات أناس من شتى أنحاء الكوكب |
Ama şarkıyı duydugumda ve tüm dünyadan insanların sesleriyle | Open Subtitles | ولكن بعد سماع تلك الأغنية وأصوات أناس من شتى أنحاء الكوكب |
Üst düzey bilim adamlarımız gezegenin her yanında bazı noktalar belirledi. | Open Subtitles | لقد حدد نخبة علمائنا نقاط إطلاق محددة في شتى أنحاء الكوكب |
Başbakanım. Ülkenin her yerinde bu yaşanıyor. | Open Subtitles | رئيسة الوزراء، هذا يحدث في شتى أنحاء البلد |
tüm dünyadan insanlar görmeye ve öğrenmeye geliyor. | Open Subtitles | الناس تأتي من شتى أنحاء العالم لترى وتتعلم |
Polisler tüm okulu aramış olsa da Lydia hâlâ burada olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ليديا تعتقد بأنه هنا على الرغم من ذلك رجال الشرطة قاموا بالتفتيش في شتى أنحاء المدرسة |
tüm gönderilerini aldım, onun sayfalarına bağlanan herkesinkini hem de çatlak eski eş veya süper güçlü takipçi sapık falan umarak ama temiz çıktı. | Open Subtitles | من شتى أنحاء العالم بإمكان أي منهم فعل ما حدث ! لم أكن أنا الفاعلة - لم يقل أحد أنكِ كذلك - |
- Ward'in tüm dünyada takas kutulari ve kasalari var. | Open Subtitles | (وارد) يمتلك صناديق مؤن ودواليب تخزين في شتى أنحاء العالم |
- Ward'ın tüm dünyada takas kutuları ve kasaları var. | Open Subtitles | (وارد) يمتلك صناديق مؤن ودواليب تخزين في شتى أنحاء العالم |
Dünya çapındaki tüm gazete ve dergilerden topluyor. | Open Subtitles | من صحائف ومجلات من شتى أنحاء العالم |
Dünya çapinda Hasaani bulmak ve öldürmekle görevli tüm Mossad ajanlari ve muhbirlerinin listesi. | Open Subtitles | قائمة عُملاء الموساد ومُخبريهم " يعملون في شتى أنحاء العالم لإيجاد وقتل " حسن |
Ve tıp cemiyetini çalışmalara katmaya başladık. Ve düşünüyordum ki, bilirsiniz, yani, çok parlak zekalı olduğumuzu düşünüyorduk -- harika bir fikir ileri sürmüştük, gezici sağlık klinikleri -- tüm Afrika çöllerine dağıtılabilecek klinikler. | TED | فبدأنا بالتواصل مع الوسط الطبي وكنت أظن ، تعلمون، أننا أذكياء، لا بل شعلات من الذكاء -- جئنا بهذه الفكرة العظيمة وهي عيادات طبية متنقلة باستطاعتها أن -- تتوزع وتنتشر في شتى أنحاء الصحراء الأفريقية |
"Alabama'nın kölelikten, katoliklikten, musevilikten ve dünyadaki tüm izmlerden... nefret eden halkının çoğunluğunu temsil ediyoruz" dedi Alabama Ku Klux Klan'ından Robert Creel. | Open Subtitles | نحتج على أغلبية " "الناس في "ألاباما الذين يكرهون السود ، و الكاثوليكية اليهودية ، و كل أمر عقائدي " في شتى أنحاء العالم |
Bu en çeşitli primat grubu adanın her yerinde yaşama uyum sağlamış. | Open Subtitles | هذا التنوع الأكبر من بين مجموعات الرئيسيات تكيّف ليزدهر حول شتى أنحاء الجزيرة، حتى هنا |
Ve dünyadaki her polis kuvvetinin suç ve sivil itaatsizlik ile baş etmek için yeni yollara ihtiyacı var. | Open Subtitles | وكل قوة شرطية في شتى أنحاء العالم ستحتاج إلى حلول جديدة لمكافحة الجريمة والإضطرابات |
Evet, her dört senede dünyanın dört bir yanından grupların dünya egemenliği için yarıştığı Dünya Acapella Şampiyonası. | Open Subtitles | صحيح، بطولة العالم للغناء بدون موسيقى كل 4 سنوات تتنافس الفرق من شتى أنحاء العالم لنيل الهيمنة العالمية |