Patlatma olayı bu gece biraz kısıtlı, kızlar. | Open Subtitles | حسناً القوة قَدْ تكُون شحيحة اللّيلة يا بنات |
Gerçekten yardımcı olmayı isterdim, ama ödenek kısıtlı. | Open Subtitles | أنا حقا أتمنى أن أساعد، ولكن الأموال شحيحة |
Dış kaynaklar kısıtlı olduğu zaman, en verimli kaynağı kullanmak için kendinize, pratik zekanıza yönelmek zorundasınız ve bu pratik zekayı kısıtlı kaynak problemlerine akılcıl çözümler bulmak için kullanırsınız. | TED | عندما تصبح الموارد الخارجية شحيحة يجب أن تذهب داخل نفسك للاستفادة من الأكثر الموارد وفرة براعة الإنسان، واستخدام هذا الإبداع لإيجاد طرق ذكية لحل المشاكل مع الموارد المحدودة. |
Çoğu markanın fabrikaları yoktur veya işletmemektedir, bu nedenle birlikte çalıştıkları tesisler işçi koruma yasalarının çok az olduğu veya hiç olmadığı ülkelerdedir. | TED | معظم الماركات العالمية لا تمتلك أو تشغل مصانعها الخاصة، فالمعامل التي يتعاملون معها موجدودة في بلدان حيث قوانين حماية العمال إما شحيحة أو غير موجودة أصلًا. |
Turtle, tutukluk yapman için bir zamanlar çok aktif olman gerekir. | Open Subtitles | فترة شحيحة تعني ضمناً أنك كنت زاهٍ من قبل |
kısıtlı yerel su kaynaklarından yapılan ve halen obezite ile uğraşan bir ülkede plastik şişeden içilen şekerle tatlandırılmış içeceklerin tüketimini artırarak, bu ne halk sağlığı ne de çevre açısından sürdürülebilir bir durum değildir. | TED | عن طريق زيادة استهلاك المشروبات المحلاة بالسكر مصنوعة من إمدادات مياه محلية شحيحة وتشرب من قوارير بلاستيكية في بلد يصارع السمنة سلفاً، ليس هذا مستداماً من وجهة نظر صحة عامة ولا وجهة نظر بيئية. |
Kaynakları kısıtlı bir ülkeyiz. | Open Subtitles | إنّنا بلد ذو موارد شحيحة |
Mühimmatları kısıtlı. | Open Subtitles | الذخيرة شحيحة - |
Suyun çok az olduğu Batı Teksas'ta yaşıyorum. ve iklim değişikliği suyun varlığını etkiliyor. | TED | أعيش في غرب (تكساس)، حيث المياه شحيحة بالفعل. ويؤثر التغير المناخي على وفرة هذه المياه. |
Bu şimdiye kadarki en kötü tutukluk. | Open Subtitles | لم أمر بفترة شحيحة كهده إطلاقاً |