Mesela, senin iyi biri olduğunu düşünüyor ve artık bence açıkki öyle değilsin. | Open Subtitles | فعلى سبيل المثال تظنك شخصاً طيباً و الأمر واضح لي تماماً الآن لست كذلك |
Bu dünyada ayrıcalık kazanmak için iyi biri olacağım. | Open Subtitles | إذا قمت بعمل خير في هذه الدنيا سأكون شخصاً طيباً |
- Hayır, iyi biri olsaydım işi bırakır, tamamen evde kalırdım. | Open Subtitles | لا، إن كنت فعلاً شخصاً طيباً لكنتُ إنسحبت من المدرسة وبقيت بالمنزل طوال الوقت |
İyi birine benziyor. | Open Subtitles | يبدو شخصاً طيباً |
Karen onunla calişiyor. İyi birine benziyor. | Open Subtitles | (كارين) كانت تعمل معه ويبدو شخصاً طيباً |
Walt'un iyi biri mi yoksa kötü biri mi olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعرف ان كان "والت" شخصاً طيباً او شخصاً شريراً |
Ben iyi biri değilim. | Open Subtitles | اعتقد انني عليّ ان اتوقف (يا (روكي انا لستُ شخصاً طيباً |
Tommy'nin iyi biri olduğunu biliyorsun neden değiştiğini de. | Open Subtitles | أنتِ تعرفين بأن (تومي) كان شخصاً طيباً وأنه تغير |