Annen, bana, ağzı bozuk olduğunu ve pek iyi biri olmadığını söyledi. | Open Subtitles | تقول أمك أنه كان عنيف جسدياً بعض الشيء، لم يكن شخصاً لطيفاً |
Yazık, iyi biri, ama daha ilk tuzağa düşecek. | Open Subtitles | مع الأسف يبدو شخصاً لطيفاً لكنه سيقع في أول فخ ينصب له |
Ben görüşmezdim. Sen iyi biri değilsin. | Open Subtitles | أنت لست لطيفاً لست شخصاً لطيفاً حقاً |
İyi birine benziyorsun ama burası iyi adamlara göre bir şehir değil. | Open Subtitles | تبدو شخصاً لطيفاً .... لكن هذه ليست المدينة أو الوظيفة المناسبة للرجال اللطفاء |
Gerçekten hoş biri olduğunu ve seninle zaman geçirmeyi sevdiğimi söyleyebilirim. | Open Subtitles | انا اجدك شخصاً لطيفاً جداً ودائما ارغب في قضاء وقتي معك |
Ve yürürken, iyi bir insan olmaya karar vermiş. | Open Subtitles | وفي مكان ما في رحلته, حصل على فكرة أن يصبح شخصاً لطيفاً في هذا العالم |
Belkide hoş birisiyle tanışırsın. | Open Subtitles | ربما ستقابلين شخصاً لطيفاً |
- Evet, çok iyi bir adamdı. - Martin çok tatlıydı. | Open Subtitles | نعم, لقد كان شخصاً لطيفاً كان محبوب |
Bence bu beni iyi biri yapar. | Open Subtitles | أعتقد أن ذلك يجعلني شخصاً لطيفاً |
İyi biri misin kötü biri misin açık açık söyle! | Open Subtitles | ! لا أستطيع أن أقول لكَ ما إن كنتَ شخصاً لطيفاً أو شريراً |
İnsanlar iyi biri olduğumu söylüyor... | TED | يقول الناس أنني شخصاً لطيفاً... |
İyi biri. | Open Subtitles | يبدو شخصاً لطيفاً |
Çok kabasın o iyi biri | Open Subtitles | يبدو شخصاً لطيفاً |
İyi biri olmaya çalış. | Open Subtitles | حاولتُ أن أكون شخصاً لطيفاً |
Çok iyi birine benziyorsunuz. | Open Subtitles | تبدينَ شخصاً لطيفاً للغاية |
Jim, iyi birine benziyorsun ama ne bu şehir, ne de bu iş iyilere göre değil. | Open Subtitles | تبدو شخصاً لطيفاً يا (جيم) ولكن هذه ليس مدينة أو وظيفة لك. |
Tek istediğim iyi ve hoş biri. | Open Subtitles | كل ما أريده شخصاً لطيفاً وجميلاً |
Oh, babam, o çok da hoş biri değildi. | Open Subtitles | أوه، أبي، هو لم يكن شخصاً لطيفاً. |
Kısaca, tam olarak iyi bir insan sayılmazdım. Kazağın yakıyor. | Open Subtitles | لأخبركَ ببساطة لم أكن شخصاً لطيفاً. هذا المعطف شرعي. |
Hiçbir şey. Sadece ben iyi bir insan değilim. | Open Subtitles | إنني لست شخصاً لطيفاً بشكلٍ بارز. |
Belkide hoş birisiyle tanışırsın. | Open Subtitles | ربما ستقابلين شخصاً لطيفاً |
-O çok iyi bir adamdı. | Open Subtitles | كان شخصاً لطيفاً |