Yani, gelip şahsen halıma, işediğinizi mi soruyorsunuz? | Open Subtitles | تقصد، هل أتيت شخصيّاً وبوّلت على سجّادتي؟ |
Demek istediğiniz, şahsen gelip halıma işediğiniz mi? | Open Subtitles | تقصد، هل أتيتَ أنت شخصيّاً وبوّلتَ على سجّادتي؟ |
Sette şahsen sevilmiyor muydun? | Open Subtitles | هل كنتَ مكروهاً شخصيّاً في موقع التصوير؟ |
Hayır, kişisel bir şey yok. Başladığım işi bitirmeyi severim sadece. | Open Subtitles | لا، لم يكن شخصيّاً قطّ و إنّما أرغبُ بإنهاء ما بدأتُه |
Sonra arkadaşıma ona değer verdiğimi ve bunu kişisel algılamadığımı söyledim. | TED | لذا فقد تركت صديقي يعلم أنني مهتم لأمره، ولم أعتبر ردّه شخصيّاً. |
Aramak yerine niye buraya gelip yüz yüze konuşmak istedin? | Open Subtitles | مثير للإهتمام. لمَ أتيتَ لتخبرني بذلك شخصيّاً بدلاً من الإتّصال؟ |
Saygısızlık etmiyorum, Şahsi bir şey değil ama şimdi atılım zamanı. | Open Subtitles | و الأمر ليس شخصيّاً لكنه الوقت المناسب للأعمال |
şahsen ilk olarak ne zaman... tanışmıştınız şey yapmak için.. bilirsin, ona binmek için? | Open Subtitles | متى إلتقيتيه أوّل مرّة شخصيّاً بحيث يمكن أن تمتطيه؟ |
Yarın bir tanesiyle şahsen tanışacağım anlaşılan. | Open Subtitles | يمكنني القول أنّني سأتعرّف على أحدهم شخصيّاً غداً |
Sana şahsen sormam gereken bir sorum var. | Open Subtitles | لديّ سؤال لك، والذي أردتُ طرحه عليك شخصيّاً |
Burada yaşayacaksın ve ben şahsen eğitimine nezaret edeceğim. | Open Subtitles | ستعيشُ هنا، و سأشرفُ شخصيّاً على تدريبك. |
Yaptığın her şey için sana şahsen teşekkür etmek istedim. | Open Subtitles | أردتُ أن أشكركِ شخصيّاً على كلّ ما قمتِ به |
şahsen ben, her birimizin evrene bir anlam kattığını düşünmeyi tercih ediyorum. | Open Subtitles | شخصيّاً, أُفضّل الإعتقاد بأن كل شخص منا يقوم بمنح المعنى للكون |
Peygamberdevesini şahsen bir kez gördüm. | Open Subtitles | حسناً، أنا شخصيّاً رأيت فرس النّبيّ مرّةً واحِدة |
Söylemek istediğim bu kişisel meselem. | Open Subtitles | ما أردتُ قولهُ هو، بأنَ هذهِ القضيّة مرتبطة شخصيّاً بي. |
HIV, akit SCID, ya da kişisel favorim kanser. | Open Subtitles | داء الإيدز عوز المناعة المشترك المكتسب ،أو نوعي المفضل شخصيّاً السرطان |
Sadece konu kişisel olunca yargılıyorsun yani. | Open Subtitles | إذن تكونين ناقدة فقط عندما يغدو الأمر شخصيّاً |
Bu kişisel değil. Birine ısınmam bayağı bir zaman alıyor da. | Open Subtitles | لا تأخذ الأمر شخصيّاً يستغرق منّي بعض الوقت لتحمية الناس |
Bunu kişisel algılamayın. Bu soruları sormak zorundayım. | Open Subtitles | لا تأخذ هذا شخصيّاً ولكن لابدّ لي أن أطرح هذه الأسئلة |
Seninle yüz yüze konuşabilmek isterdim. | Open Subtitles | ليت بوسعي إخباركِ عنها شخصيّاً |
Şahsi olarak bana söylemeliydin. | Open Subtitles | لأنّه كان يجب أن تخبرني شخصيّاً |
Şunun açıklığa kavuşturulması önemli ki bu varlıkları oluşturan Bizzat ben değildim. | Open Subtitles | من المهمَ توضيح أنّه لم أكن أنا شخصيّاً من جهّز تلك الرسوم البيانيّة |
Ama ikimizin de iyiliği için, olayı kişiselleştirme. | Open Subtitles | ولكن من أجلنا لا تجعل هذا الأمر شخصيّاً |