En azından kişiliği bozulmamış. | Open Subtitles | إرجع إلى غابتك. على الأقلّ شخصيّته لم تُصب. |
Oldukça güçlü bir kişiliği vardı. Zaman zaman başkalarının tekerine çomak sokardı. | Open Subtitles | كانت شخصيّته قوية للغاية مما كان يستفز البعض أحيانًا |
Direksiyonun başına geçer geçmez kişiliği değişir. | Open Subtitles | تتغيّر شخصيّته حالما يُمسك بالمِقود! |
Bu adam hakkında ortaya çıkanlar karakterine hiç de uygun değil. | Open Subtitles | بالنظر لكلّ ما نعرفه عن هذا الرجل، فهذا بعيد تماماً عن شخصيّته. |
Claire Raja'nın hayali karakterine gereken destek vermişti. | Open Subtitles | ، قدّمت (كلير) لـ(راجا) الدعم الذي احتاجته شخصيّته الخياليّة" |
- Evet. Sadece kişiliğinin başka bir çehresi var mı diye beni meraklandırıyor. | Open Subtitles | أجل، ذلك يجعلني أتساءل لو كان هُناك جانب آخر من شخصيّته. |
Walter O'Brien ekibiyle birden iletişimini koparacak bir kaypak değildir; bu tamamen karakterine aykırı. | Open Subtitles | (والتر أوبراين) ليس رجلاً غريباً يختفي عن الإتصال فحسب مع فريقه، هذا ليس من سمات شخصيّته تماماً. |
Ultron'un, kişiliğinin göz alıcı bir yanı olduğunu düşündüğü öldürme sorunlarının olmadığı asıl halini yaratma fırsatı bu. | Open Subtitles | تلك هي الفرصة يمكننا صُنع ذات الـ(ألترون) دون تلك الأخطاء القاتلة التي يعتقد أنّها شخصيّته |