Ya da Tanıdığın biri, sevdiğin biri ama yine vahşi? | Open Subtitles | او ممارسة الجنس مع شخص تعرفه شخص تحبه وايضا يكون عنيف |
Eğer sen ya da Tanıdığın biri, bu piramitleri inşa ettiyse bunu öğrenmek istiyoruz. | Open Subtitles | إذا كنت أو شخص تعرفه مسؤولون عن بناء الإهرامات نريد أن نعرف بشأن هذا |
Hoşlandığın adam onun tanıdığı biri, değil mi? | Open Subtitles | الشخص الذي تواعدينه هو شخص تعرفه يي كيونغ, صحيح؟ |
Yani katil yakındı ve kişisel bir şeydi. Belki de tanıdığı biriydi. | Open Subtitles | إذاً القاتل كان مقرب وشخصي ربما شخص تعرفه |
Çok uzun süredir tanıdığın birini vurdun mu hiç? | Open Subtitles | هل أطلقت النار على شخص تعرفه منذ فترة طويلة؟ |
Hayır, sizin böyle yorucu bir aktiviteyle başa çıkamayacağınız çok açık ama muhtemelen tanıdığınız biri mesela boğa kadar güçlü biri. | Open Subtitles | كلاّ، من الواضح أنّكَ لستَ بحالة جيّدة بما فيه الكفاية لمثل هذا النشاط الشاق، ولكن ربّما شخص تعرفه فعل ذلك... شخص ما... |
Tanıdığın biri hakkında yakınlarda bir dedikodu duydum. | Open Subtitles | سمعت مؤخراً إشاعة عن شخص تعرفه. |
Bekle, işte Tanıdığın biri. | Open Subtitles | مهلاً، ثمة شخص تعرفه. |
Ana şüphelimiz yakından Tanıdığın biri. | Open Subtitles | مشتبهنا الرئيس شخص تعرفه جيّداً... |
John, o yüz Tanıdığın biri. | Open Subtitles | ـ الوجه يا (جون)، إنه شخص تعرفه |
Tanıdığın biri. | Open Subtitles | -إنه شخص تعرفه يا (ليني) |
Tanıdığın biri. | Open Subtitles | شخص تعرفه. |
Daha çok tanıdığı biri gibi, ama ayrıca bir polis memuru veya yaralı biri için de durmuş olabilir. | Open Subtitles | غالبا شخص تعرفه لكن أيضا كانت ستتوقف عند ضابط شرطة أو شخص مصاب |
Eğer kendisine saldıran kişidense bu tanıdığı biri anlamına geliyor. | Open Subtitles | إذا كان المعتدي، فإنه يجعل من المحتمل جدا هو شخص تعرفه. |
Eminim tanıdığı biriydi. | Open Subtitles | أراهنك بانه كان شخص تعرفه |
Çünkü dışarıda tanıdığın birini gördüğün zaman böyle yaparsın. | Open Subtitles | لأن هذا هو ما تفعله عندما ترى شخص تعرفه في مكان عام. |
Hayır, sizin böyle yorucu bir aktiviteyle başa çıkamayacağınız çok açık ama muhtemelen tanıdığınız biri mesela boğa kadar güçlü biri. | Open Subtitles | كلاّ، من الواضح أنّكَ لستَ بحالة جيّدة بما فيه الكفاية لمثل هذا النشاط الشاق، ولكن ربّما شخص تعرفه فعل ذلك... شخص ما... |
Güveli bir yer aradığı için muhtemelen tanıdığı birine gitti. | Open Subtitles | ربما تبحث (البدلة)عن ملجأ آمن لقد ذهبت إلى شخص تعرفه بالفعل |
Hayır, aslında tanıdığın birine yalan söylemek bir yabancıya yalan söylemekten daha zordur. | Open Subtitles | لا ، في واقع الأمر ، من الصعب أن تكذب على شخص تعرفه فضلا عن شخص لا تعرفه |
Tanıdığın birinin cinayet gibi bir şeyden aranması çok tuhaf. | Open Subtitles | من الطريف رؤية شخص تعرفه وهو مطلوب للعدالة لشئ كجريمة قتل |
İyi Tanıdığın biriyle sevişmek bir başka oluyor. | Open Subtitles | الجنس هو ذلك أفضل بكثير مع شخص تعرفه جيدا. |
Şimdi, o kalçası... Bir dahakine, Tanıdığın birinden bir telefon alacaksın. | Open Subtitles | المره القادمة التي تأتيك فيه مكالمة من شخص تعرفه |
Siz ya da tanıdığınız birisi bipolar bozukluktan muzdaripse, ...Alta Vista Araştırma Merkezi yeni bir çalışma için katılımcılar arıyor. | Open Subtitles | ان كنت انت او شخص تعرفه يعاني من ذهان الهوس والاكتئاب مركز بحوث التا فيستا يبحث عن مشاركة متطوعين جدد |
Ama New York'ta tanıdığınız birine ya da tanıdığınızı sandığınız birine rastlamadan 20 adım öteye gidemezsiniz. | Open Subtitles | ولكن في نيويورك، وأنت أبدا أكثر من 20 قدما بعيدا من شخص تعرفه أو أي شخص كنت قد كنت تعرفه . |
Seullu Kim Hye Jin'in Achiara'ya apar topar gelme sebebi tanıdığı birini bulmaktı. | Open Subtitles | سبب قدوم سيدة من سيؤول إلى بلدة ريفية في غانغ ون دو فجأة، كان لإيجاد شخص تعرفه |