Biliyor musun, bu kadar iyi bir insan olduğun için sana... | Open Subtitles | كما تعلمين , لأنك شخص صالح جدا ... أن اأردت ... |
İyi bir insan öldüğünde, dünyada üzerinde bir etki yaratmalı. | Open Subtitles | عندما يموت شخص صالح يجب أن يحدث أثر بالعالم |
Deniyorum ama iyi biri miyim bilmiyorum, sen kötü biri misin bilmiyorum. | Open Subtitles | لم اقل اني كنت شخصا صالحا حاولت لكني لااعرف هل انا شخص صالح اوهل انت شخص شرير |
Yardımına ihtiyacım var. Böyle olmak istemiyorum. İyi biri olmak istiyorum. | Open Subtitles | أنا بحاجة لمساعدتك حقًا، لا أرغب في أن أكون هكذا، أريد أن أكون شخص صالح.. |
Zamanında kötü tercihler yapmış iyi bir insanım. | Open Subtitles | أنا شخص صالح إتّخذتُ بعض الخيارات الخاطئة |
Sen böyle şeyler yapan iyi bir insansın ve ben de benim. | Open Subtitles | أنت شخص صالح ...يقوم بأعمال كتلك وأنا أكون نفسي |
Sende söyledin o iyi bir adam değil. | Open Subtitles | وقلتها بنفسك، إنه ليس شخص صالح |
O'nun dediklerini yaparsan, O'nun istemediklerini yapmazsan hem bu dünyada iyi bir insan olursun, hem de öbür dünyada rahat edersin. | Open Subtitles | عليك أن تفعل ما يريد وألا تفعل ما لا يريد إذن فأنت شخص صالح بهذا العالم وستجد السلام بالآخرة |
Başkalarını düşünen iyi bir insan olduğumu düşünüyorum ve bunu kanıtlayacak ne yapıyorum? | Open Subtitles | شخص صالح يهتم لأمر الآخرين وكم مرة أفعل فعلاً خيرياً أصلاً؟ |
Kızım devlet okuluna gidiyor, ve ben gönüllülük yapıyorum, ama iyi bir insan olduğumdan değil yapmam gerekiyor, çünkü orada çalışan kimse yok. | Open Subtitles | بنتي تذهب إلى مدرسة حكومية وأنا أتطوع ليس لإني شخص صالح ولكن لإنك مضطر لإنه لا يوجد هناك أحد يعمل |
İyi bir insan gibi davranamıyor olabilirim, ...ama iyi bir anne olmak zorundayım. | Open Subtitles | قد لا أبدو مثل شخص صالح, لكن علي أن أكون أماً صالحة. |
İyi biri olduğunu tartışmıyorum. | Open Subtitles | انا لا أجادل أمرّ كونه شخص صالح مِن عدمه |
İçinde iyi biri var, anlıyor musun? Tıpkı hepimiz gibi. | Open Subtitles | .لديك شخص صالح بداخلك , حسنا كمثلنا جميعاً |
Yüreğinde bir yerde, dışarı çıkmaya çalışan iyi biri var. | Open Subtitles | في مكان ما في أعماقك يقاتل شخص صالح للخروج |
Bu kötü bir şey değil. Bu senin iyi biri olduğunun işareti. | Open Subtitles | هذا ليس شيئًا سيئًا، إنه يعني أنك شخص صالح. |
Ama sorun değil çünkü iyi bir insanım, 33 yaşındayım ve bu kararları kendim verebilirim. | Open Subtitles | لكن لا بأس، لأنني شخص صالح وعمري 33 عاماً، وأستطيع اتخاذ هذه القرارات. |
Ben kötü biri değilim. Ben gerçekten iyi bir insanım, tamam mı? | Open Subtitles | انني لست شخصا سيئا, انني شخص صالح فعلا |
Burada oturup, Kim'i bekleyeceksin, sonra da onunla konuşacaksın çünkü sen iyi bir insansın. | Open Subtitles | (ستجلس هنا وتنتظر (كيم ومن ثم تتحدث معها لأنك شخص صالح |
Bana bir açıklama borçlu değilsin ama sen çok iyi bir adam ve harika bir cerrahsın. | Open Subtitles | أنتِ لا تدين لي بتفسير , بالتأكيد , لكن أنت شخص صالح .... |
Ben iyi biriyim. Gerçekten. Sadece, istedikleri şeyi yapıyorum. | Open Subtitles | أنا شخص صالح حقيقة , انا فقط أفعل ما يطلبونه مني |
Çok iyi birisin sen. | Open Subtitles | أنت شخص صالح جدا |
Ve o çok iyi bir insandı! | Open Subtitles | و كانت شخص صالح |
Bence sen ona yardım ettiğin için iyi bir adamsın. | Open Subtitles | أعتقد أنك شخص صالح بسبب مساعدتك له |