Bu Magenta, konuştuğum ürkmüş, kibar kızdan çok farklı biri. | Open Subtitles | ماجينتا شخص مختلف تماما عن الفتاة المرتعبة اللطيفة التي استجوبتها |
Farklı görünmeye çalışarak harcadığınız o enerjiyi düşünün, farklı biri olmayı dileyerek. | TED | فكر في كل الطاقة المهدرة التي تُقضى في التظاهر، والتمني بأنك شخص مختلف. |
Sırf başa geçtim diye, başka biri oldum demek değildi. | Open Subtitles | فقط لأنني في السلطة لا يعني انني شخص مختلف |
Sırf büyük süslü bir evde oturuyorsun ve süslü yemekler pişirebilen bir aşın var diye farklı bir insan olduğunu mu zannediyorsun? | Open Subtitles | أتعتقدين فقط لأنك ِ تعيشين في منزل كبير وفاخر ولديك ِ طباخ الذي يطبخ طعامك ِ الفاخر بأنك ِ شخص مختلف ؟ |
Yapmam gereken her şeyi yapmadım biliyorum ama artık farklı biriyim. | Open Subtitles | أنا أعلم أنني لم أفعل كل شيء أود أن قمت، ولكن أنا شخص مختلف. |
Altı ay içinde tamamen farklı biri olacaksın. | Open Subtitles | ستتغيرين في ستة أشهر ستكونين شخص مختلف كلياً |
Sanki bu hayatı rüya görüyormuşum gibi, ve sonunda uyandığımda, başka biri olacağım, tamamen farklı biri. | Open Subtitles | مثلآ أنا فقط كان حلمى فى هذه الحياة وعندما أستيقظ أكون شخص آخر شخص مختلف كليا |
Sanki bu hayatı rüya görüyormuşum gibi, ve sonunda uyandığımda, başka biri olacağım, tamamen farklı biri. | Open Subtitles | مثلآ أنا فقط كان حلمى فى هذه الحياة وعندما أستيقظ أكون شخص آخر شخص مختلف كليا |
Noah'la olduğumda başka biri... seninleykense tamamen farklı biri gibi hissediyorum. | Open Subtitles | عندما أكون مع نوح أشعر وكأنني شخص واحد وعندما أكون معك أشعر وكأنني شخص مختلف تماما. |
Bunu iki kez yaşadım, her seferinde farklı biri öldü. | Open Subtitles | لقد مررت بهذا مرتين , وفي كل مرة يموت شخص مختلف |
Ben altı üstü büyüdüm ama... sen tamamen farklı biri gibisin. | Open Subtitles | لقد نشأت للتو. ولكنك تبدو وكأنها شخص مختلف تماما. |
O günden sonra Harrison Wells tümüyle farklı bir insan oluverdi sanki. | Open Subtitles | بعد ذلك اليوم، أصبح هاريسون ويلز شخص مختلف تماما. |
şu an tamamen farklı biriyim bu iyi. | Open Subtitles | انتهى انا تماماً شخص مختلف الأن |
Onunla bereber olmaya başladığından beri sen bambaşka biri oldun. | Open Subtitles | لقد أصبحت شخص مختلف منذ أن قررت أن تواعدها |
Duş almaya gitmeden önce bambaşka birisin. | Open Subtitles | قبل، عندما ذهبت للاستحمام... أنت شخص مختلف |
Tanrım, tamamen farklı birisi gibi, Dr. Jekyll ve Bay Sulu Gibi. | Open Subtitles | إنه شخص مختلف تماماً (مثل دكتور (جيكل) والسيد (سولو |
Bazen Farklı biriyle farklı olmak kolaydır. | Open Subtitles | في بعض الاحيان يكون من الاسهل ان تكوني مختلفه مع شخص مختلف |
Eski şampiyonluk kupasının aynısıydı, ama ben tamamiyle farklı biriydim. | Open Subtitles | إنها البطولات القديمة نفسها و لكنني شخص مختلف كلياً |
Sırf sen istiyorsun diye başka bir insana dönüşmeyeceğim. | Open Subtitles | حسنا انا لن اتغير الى شخص مختلف فقط لإنك تريدني ان كون كذلك |
Sanki iki farklı erkek gibi. | Open Subtitles | كما لو أنه شخص مختلف تمامآ |
Biliyorum ama daha farklı birini arıyoruz. | Open Subtitles | أعرف، نحن نبحث عن شخص مختلف أستطيع أن أكون مختلف |
# Bir uyanmışım bambaşka biriyim # | Open Subtitles | ♪ واستيقظت، لي، نفسي وأنا شخص مختلف ♪ |
aslında hiç bir satırı; her bir satır farklı bir kişi tarafından farklı bir zamanda eklendi. | TED | في الواقع، و لا سطر كان – تعلمون، كل سطر ساهم به شخص مختلف في وقت مختلف. |